İşte Acet’in “Elektrik faturalarında ne kadar indirim olacak?” başlıklı yazısının tamamı:
“Dünyanın büyük bir güç krizinden geçtiği son aylarda, güçte dışa bağımlılığı devam eden bir ülke olarak Türkiye de haliyle bu krizden önemli manada etkileniyor.
Petrol fiyatları, doğalgaz meblağları tüketim cephesinde yer alan ülkelerin hazinelerine önemli yükler getiriyor.
Bir örnek vereyim:
Türkiye, 2019 yılında petrol ve türevi güç eserleri için 41 milyar dolar dışarıya, yani güç tedarik ettiği ülkelere ödeme yapmıştı.
Bu yıl bu sayının ikiye katlanması, 75,80 milyar dolarlara ulaşarak rekor kırması bekleniyor.
Bu parayı bulup buşurup ödemek zorundasınız.
Dahası var.
Avrupa’nın Ukrayna krizinde ‘fara yakalanan tavşan’ misali donup kalması meselade olduğu üzere, her vakit ‘paranızın gücü de’ ‘para etmeyebiliyor.’
Rusya üzere gücün üstünde oturan ülkelerin birçoğu, ‘tok satıcı’ modunda hareket ediyorlar.
Demem o ki, güç fiyatlarında fırlayan maliyetlerle baş etmek bir efor, güç tedarikini sağlamak farklı bir gayret gerektiriyor. (Bkz. İran’dan gelen doğalgazın bir süreliğine kesilmesi örneği)
Türkiye’de bu ağırlaşan yükün halka, bilhassa sabit ve dar gelirlilere yansıtılmaması için önemli bir gayret harcanıyor.
Hükümet kim ne derse desin, anayasanın toplumsal devlet unsurunu hayata geçirme manasında Dünya’ya epeyce hoş örnekler veriyor.
Bilindiği üzere son bir yıl içerisinde elektrik, doğalgaz ve akaryakıt takviyeleri 165 milyar lirayı aşmış durumda.
4 bin liralık doğalgaz faturasının 3 bin lirasını iktidar üstleniyor.
4 milyon hane için (Daha evvel hane sayısı 2,1 milyon idi) yılda 2 seferde ödenmek üzere 450 ile 1150 lira içinde değişen ölçülerde doğal gaz takviyesi sağlanacak.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın deklare ettiğı sayılara göre, her bir haneye şimdiye kadar 5 bin liralık doğalgaz dayanağı sağlanmış oldu.
Ki, çetin kış kurallarından geçtiğimiz süreçte, bu takviyenin devam etmekte olduğu da bir öbür gerçek.
bu biçimde vakit içinderda siyasi istikrarın, kuvvetli kararlar alabilen iktidarların olması değerlidir.
Artık gelelim elektrik faturalarındaki artırımlar problemine.
31 Aralık gecesi yeni yıla girerken moralleri bozan elektrik artırımları, insanları, gelirini sarfiyatını hesaplı kitaplı biçimde yürütmek isteyen herkesi doğal ve haklı olarak etkiledi.
Bilindiği üzere artırımları tolere edebilecek, birtakım adımalar daha evvel atılmıştı.
Kademelendirme sistemiyle başlangıç tarifesi olan 150 kilovatsaat, 210 kilovatsaate çıkarıldı.
Ocak ayında bunun sonuçları ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çarşamba günü yaptığı açıklamadan ilgili kısmı aktaralım:
“Yapılan tahliller, ocak ayı prestijiyle tüketicilerin yüzde 64’ünün düşük tarifeden faydalandığını, yüzde 36’lık bir bölümün de üst tarifeden fatura ösöylemiş olduğini göstermektedir.”
Bu şu demek:
Her üç haniçin ikisi, elektrik faturasını yüzde 129’lara kadar giden artırım oranları üzerinden değil, yüzde 50 artırımlı tarife üzerinden ödemiş oldu.
Erdoğan, bu mevzuyla ilgili son açıklamasında, “Elektrikte 210 kilovatsaate kadarki düşük tarife ve 210 kilovatsaatin üstündeki yüksek tarife sayıları, vatandaşımız lehine bir daha değerlendirilecektir” şeklinde umut verici yeni bir açıklama daha yaptı.
Bir bilgi daha verelim:
Ocak ayı elektrik tüketiminin en çok olduğu ay.
Mart, nisanla birlikte tüketimde gerileme olması bekleniyor.
Güç Bakanlığı kaynaklarına nazaran bu da şu manaya geliyor:
Bahar aylarıyla bir arada elektrik faturalarında birinci kademeden yararlananların oranı yüzde 64’lerden yüzde 75’lere kadar yükselecek.
Yani, her üç şahıstan ikisi yerine, her dört şahıstan üçü, daha az artırımlı tarifeden yararlanabilecek.
Hanelerde durum bu biçimde.
Pekala, işletmeler, ticarethaneler için neler yapılacak?
Ticarethanelere hanelerden daha fazla artırım yapıldığı bir gerçek.
Birden teğe katlanan faturalar, işyeri sahipleri için haklı olarak şikâyet konusu oldu.
Pekala, nasıl bir çalışma yapılıyor?
bir daha Güç Bakanlığı kaynaklarından edindiğim izlenimlerden yola çıkarak, indirim bekleyenleri ilgilendiren şu kritik bilgiyi paylaşayım:
Haneler için uygulanan kademelendirmede ulaşılan gayenin aynısına ticarethaneler için de ulaşılması hedefleniyor.
Haneler için ocak ayında gelen faturaları ticarethaneler için uyarlayacak olursak, Güç Bakanlığının;
1-Tıpkı meskenlerde olduğu üzere ticari işletmelerde de, her üç ticarethaniçin ikisinin en düşük tarifeden yararlanması biçiminde bir maksadı var.
2-Bu durumda, bir daha meskenlerde olduğu üzere havaların ısınmasıyla bir arada her dört işletmeden üçünün, en alttaki tarifeden yararlanması üzere bir durum kelam konusu olabilecek.”
KAYNAK: HABER7
Okumaya devam et...
“Dünyanın büyük bir güç krizinden geçtiği son aylarda, güçte dışa bağımlılığı devam eden bir ülke olarak Türkiye de haliyle bu krizden önemli manada etkileniyor.
Petrol fiyatları, doğalgaz meblağları tüketim cephesinde yer alan ülkelerin hazinelerine önemli yükler getiriyor.
Bir örnek vereyim:
Türkiye, 2019 yılında petrol ve türevi güç eserleri için 41 milyar dolar dışarıya, yani güç tedarik ettiği ülkelere ödeme yapmıştı.
Bu yıl bu sayının ikiye katlanması, 75,80 milyar dolarlara ulaşarak rekor kırması bekleniyor.
Bu parayı bulup buşurup ödemek zorundasınız.
Dahası var.
Avrupa’nın Ukrayna krizinde ‘fara yakalanan tavşan’ misali donup kalması meselade olduğu üzere, her vakit ‘paranızın gücü de’ ‘para etmeyebiliyor.’
Rusya üzere gücün üstünde oturan ülkelerin birçoğu, ‘tok satıcı’ modunda hareket ediyorlar.
Demem o ki, güç fiyatlarında fırlayan maliyetlerle baş etmek bir efor, güç tedarikini sağlamak farklı bir gayret gerektiriyor. (Bkz. İran’dan gelen doğalgazın bir süreliğine kesilmesi örneği)
Türkiye’de bu ağırlaşan yükün halka, bilhassa sabit ve dar gelirlilere yansıtılmaması için önemli bir gayret harcanıyor.
Hükümet kim ne derse desin, anayasanın toplumsal devlet unsurunu hayata geçirme manasında Dünya’ya epeyce hoş örnekler veriyor.
Bilindiği üzere son bir yıl içerisinde elektrik, doğalgaz ve akaryakıt takviyeleri 165 milyar lirayı aşmış durumda.
4 bin liralık doğalgaz faturasının 3 bin lirasını iktidar üstleniyor.
4 milyon hane için (Daha evvel hane sayısı 2,1 milyon idi) yılda 2 seferde ödenmek üzere 450 ile 1150 lira içinde değişen ölçülerde doğal gaz takviyesi sağlanacak.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın deklare ettiğı sayılara göre, her bir haneye şimdiye kadar 5 bin liralık doğalgaz dayanağı sağlanmış oldu.
Ki, çetin kış kurallarından geçtiğimiz süreçte, bu takviyenin devam etmekte olduğu da bir öbür gerçek.
bu biçimde vakit içinderda siyasi istikrarın, kuvvetli kararlar alabilen iktidarların olması değerlidir.
Artık gelelim elektrik faturalarındaki artırımlar problemine.
31 Aralık gecesi yeni yıla girerken moralleri bozan elektrik artırımları, insanları, gelirini sarfiyatını hesaplı kitaplı biçimde yürütmek isteyen herkesi doğal ve haklı olarak etkiledi.
Bilindiği üzere artırımları tolere edebilecek, birtakım adımalar daha evvel atılmıştı.
Kademelendirme sistemiyle başlangıç tarifesi olan 150 kilovatsaat, 210 kilovatsaate çıkarıldı.
Ocak ayında bunun sonuçları ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çarşamba günü yaptığı açıklamadan ilgili kısmı aktaralım:
“Yapılan tahliller, ocak ayı prestijiyle tüketicilerin yüzde 64’ünün düşük tarifeden faydalandığını, yüzde 36’lık bir bölümün de üst tarifeden fatura ösöylemiş olduğini göstermektedir.”
Bu şu demek:
Her üç haniçin ikisi, elektrik faturasını yüzde 129’lara kadar giden artırım oranları üzerinden değil, yüzde 50 artırımlı tarife üzerinden ödemiş oldu.
Erdoğan, bu mevzuyla ilgili son açıklamasında, “Elektrikte 210 kilovatsaate kadarki düşük tarife ve 210 kilovatsaatin üstündeki yüksek tarife sayıları, vatandaşımız lehine bir daha değerlendirilecektir” şeklinde umut verici yeni bir açıklama daha yaptı.
Bir bilgi daha verelim:
Ocak ayı elektrik tüketiminin en çok olduğu ay.
Mart, nisanla birlikte tüketimde gerileme olması bekleniyor.
Güç Bakanlığı kaynaklarına nazaran bu da şu manaya geliyor:
Bahar aylarıyla bir arada elektrik faturalarında birinci kademeden yararlananların oranı yüzde 64’lerden yüzde 75’lere kadar yükselecek.
Yani, her üç şahıstan ikisi yerine, her dört şahıstan üçü, daha az artırımlı tarifeden yararlanabilecek.
Hanelerde durum bu biçimde.
Pekala, işletmeler, ticarethaneler için neler yapılacak?
Ticarethanelere hanelerden daha fazla artırım yapıldığı bir gerçek.
Birden teğe katlanan faturalar, işyeri sahipleri için haklı olarak şikâyet konusu oldu.
Pekala, nasıl bir çalışma yapılıyor?
bir daha Güç Bakanlığı kaynaklarından edindiğim izlenimlerden yola çıkarak, indirim bekleyenleri ilgilendiren şu kritik bilgiyi paylaşayım:
Haneler için uygulanan kademelendirmede ulaşılan gayenin aynısına ticarethaneler için de ulaşılması hedefleniyor.
Haneler için ocak ayında gelen faturaları ticarethaneler için uyarlayacak olursak, Güç Bakanlığının;
1-Tıpkı meskenlerde olduğu üzere ticari işletmelerde de, her üç ticarethaniçin ikisinin en düşük tarifeden yararlanması biçiminde bir maksadı var.
2-Bu durumda, bir daha meskenlerde olduğu üzere havaların ısınmasıyla bir arada her dört işletmeden üçünün, en alttaki tarifeden yararlanması üzere bir durum kelam konusu olabilecek.”
KAYNAK: HABER7
Okumaya devam et...