Emval I Metruke Nedir ?

Ela

New member
Emval-i Metruke Nedir?

Emval-i metruke, Osmanlı İmparatorluğu'nda ve daha sonraları Türk hukukunda belirli bir hukuki terimi ifade eder. Bu terim, genellikle bir kişinin sahip olduğu malvarlıklarının, miras yolu ile başkalarına geçemeyen veya boşlukta kalan mallarını tanımlar. "Emval" kelimesi, Türkçeye Arapçadan geçmiş olup, "mallar" anlamına gelirken; "metruke" kelimesi ise "terk edilmiş" ya da "bırakılmış" anlamına gelir. Dolayısıyla, "Emval-i Metruke", terkedilmiş ya da miras yoluyla geçemeyen malları ifade eder.

Osmanlı İmparatorluğu'nda emval-i metruke, özellikle yasal olarak bir sahibinin bulunmadığı, dolayısıyla devletin mülkiyetine geçebilecek malları tanımlamak için kullanılmıştır. Günümüz Türk hukukunda ise bu kavram, daha çok belirli bir mülkiyet hukuku çerçevesinde ve kamu mülkiyetinin devralındığı durumlarla ilişkilidir.

Emval-i Metruke’nin Hukuki Boyutu

Emval-i metruke, genellikle bir kişinin vefat etmesi sonrasında ortaya çıkar. Bir kişinin öldüğünde geriye bıraktığı mallar, eğer mirasçılar tarafından talep edilmezse veya mirasçılar yoksa, bu mallar "terk edilmiş" sayılabilir. Osmanlı döneminde, bu tür terkedilmiş mallar devletin malı sayılır ve devlete intikal ederdi. Bu durum, emval-i metruke olarak adlandırılırdı.

Günümüz Türk hukukunda, emval-i metruke, daha çok kamu mallarına veya herhangi bir şekilde sahiplenilmemiş mallara atıfta bulunur. Türk Medeni Kanunu’na göre, bir kişinin vefatından sonra yasal mirasçılar tarafından talep edilmeyen ya da herhangi bir şekilde miras yoluyla intikal etmeyen mallar, bazen "devlet malı" olarak kabul edilir. Bu mallar, belirli durumlar altında devletin malı olabilir ve devlet tarafından kullanılabilir.

Emval-i Metruke Nerelerde Karşılaşılan Bir Durumdur?

Emval-i metruke ile ilgili durumlar, özellikle terkedilmiş gayrimenkuller ve taşınmazlarla sıkça karşılaşılan bir hukuki mesele olmuştur. Bu tür taşınmazlar, sahibinin kim olduğu veya o kişinin mirasçılarının kimler olduğu tespit edilemediği durumlarda devletin kontrolüne geçebilir.

Örneğin, terkedilmiş bir arsaya sahip bir kişinin kaybolması veya vefat etmesi sonrasında, bu malın sahipliğinin kimde olduğunun tespit edilememesi durumunda, emval-i metruke hukuken devlete intikal edebilir. Aynı şekilde, kişinin sahip olduğu taşınmazlar veya taşınabilir mallar da benzer bir şekilde sahiplenilmeyebilir ve devletin malı haline gelebilir.

Emval-i Metruke’nin Miras Hukuku ile İlişkisi

Emval-i metruke, miras hukuku ile doğrudan ilişkilidir. Bir kişinin miras bırakırken, mirasçılarının bu malları talep etmemesi veya mirasçılarının bulunmaması durumunda, mirasçılar bir nevi emval-i metruke olarak değerlendirilir. Mirasçılar bu malları talep etmezlerse, mallar devlet tarafından devralınır.

Ancak, emval-i metrukenin devlete geçmesi, her zaman doğrudan bir süreç değildir. Çünkü bazı durumlarda, terkedilmiş malların devletin malı olması için belirli bir süre geçmiş olması gerekebilir. Bu süreç, devlete ait bir mülkiyetin oluşması için gerekli olan hukuki adımları da içerebilir.

Emval-i Metruke ile İlgili Yasal Düzenlemeler

Türk hukukunda emval-i metruke, özellikle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda ele alınmaktadır. Medeni Kanun’a göre, bir kişinin vefatından sonra geriye kalan mallar, eğer yasal mirasçılar yoksa ya da mirasçılar tarafından reddedilmişse, bu mallar devletin malı olarak kabul edilebilir. Bu durum, yalnızca taşınmaz mallar için geçerli olmayıp, taşınabilir malları da kapsar.

Mirasın reddi, yasal olarak mirasçılar tarafından yapılabilir. Mirasçılar, herhangi bir borçla karşılaşmamak adına mirası reddedebilirler. Böylece, mirasın devlete intikal etmesi söz konusu olabilir. Ancak, her durumda malların devlete geçmesi için yasal düzenlemelerin tamamlanması gereklidir.

Emval-i Metruke ve Devletin Rolü

Devlet, emval-i metruke durumunda, terkedilmiş veya sahiplenilmeyen malların yönetiminden sorumlu olabilir. Osmanlı döneminde devlet, bu tür malları toplumun yararına kullanmak üzere devralırdı. Modern anlamda ise devlet, bu tür malları kamusal amaçlarla değerlendirebilir veya hukuki prosedürlere göre bu malları yönetebilir.

Devletin, emval-i metruke üzerinde hak iddia etmesi, genellikle kamu yararı gözetilerek yapılır. Bu durum, terkedilmiş malların çeşitli şekillerde devlet tarafından kullanılmasına olanak tanır. Örneğin, bir arsa terkedildiyse, bu arsa kamu hizmeti için kullanılabilir veya çeşitli sosyal projelerde değerlendirilebilir.

Emval-i Metruke Durumunda Ne Yapılmalı?

Emval-i metruke durumu, özellikle hukuki açıdan karmaşık olabilir. Kişilerin miras bırakarak ölmeleri ve geriye bir malvarlığı bırakmaları, bu malların akıbetini belirleyen temel unsurdur. Eğer bir malvarlığı mirasçılar tarafından talep edilmezse ve emval-i metruke statüsüne girerse, bu mallar yasal olarak devletin malı olabilir. Bu durum, çeşitli hukuki prosedürlerin takip edilmesini gerektirebilir.

Emval-i metruke durumunda, öncelikle ilgili malların sahipliğinin kimde olduğunu tespit etmek önemlidir. Eğer mirasçılar yoksa veya mirasçılar tarafından talep edilmezse, malların devletin mülkiyetine geçmesi için gerekli işlemler yapılır. Bu tür malların yönetimi, devletin yetkili mercilerine bırakılır.

Sonuç Olarak Emval-i Metruke ve Hukuki Süreç

Emval-i metruke, terkedilmiş veya sahipsiz kalan malların hukuki bir statüsüdür ve bu tür mallar zamanla devlete intikal edebilir. Osmanlı İmparatorluğu'ndan günümüze kadar gelen bu kavram, Türk hukukunda önemli bir yer tutmaktadır. Emval-i metruke durumu, genellikle miras yoluyla meydana gelir, ancak bunun yanı sıra terkedilmiş taşınmaz mallar da bu kapsama girebilir. Devlet, bu tür malları kamu yararı doğrultusunda değerlendirebilir ve gerekli hukuki süreçleri takip eder.
 
Üst