Kalçası Kırık Kedi Iyileşir Mi ?

Ela

New member
Kalçası Kırık Kedi İyileşir mi? Bir Mahalle Hikâyesi

Selam forumdaşlar,

Bu akşam size bizim mahallede yaşanan, hâlâ kalbimi ısıtan ve düşündüren bir hikâyeyi anlatmak istiyorum. Belki siz de kendi yaşadıklarınızla benzerlik kurar, belki de bu satırlar sizi bir hayvanın gözlerine bakmaya, ona bir şans vermeye teşvik eder.

O Gün: Sokağın Sessiz Misafiri

Bir sonbahar akşamıydı. Hava serin, rüzgâr hafifçe yaprakları sürüklüyor. Mahallenin çıkmaz sokağında, bakkal Mehmet abi dükkânını kapatmaya hazırlanıyordu ki göz ucuyla kaldırım kenarında küçücük, titreyen bir kedi gördü. İlk bakışta anlaşılıyordu; bir bacağı garip bir açıdaydı, kuyruğu cansız gibi duruyordu.

Mehmet abi, eski bir inşaat ustası. Hayata hep “nasıl tamir ederiz?” gözüyle bakar. Hemen çömeldi, kediyi kucakladı. “Bu kalça kırığı” dedi kendi kendine, ama sesinde korkudan çok çözüm arayışı vardı.

O sırada sokaktan geçen Ayşe, elinde pazar filesiyle durdu. Ayşe, emekli öğretmen. Hayvanların derdini insanlardan bile önce anlar. Kediyi görünce gözleri doldu. “Yavrum…” dedi, usulca başını okşayarak. “Önce bir sıcak su, biraz süt…”

Erkek Gözüyle: Çözüm Planı

Mehmet abi, hemen stratejik bir plan yaptı.

1. Kediyi güvenli bir kutuya koymak,

2. En yakın veterinerin numarasını bulmak,

3. Tedavi sürecinde kim ne yapacak, görev dağılımı.

“Bak Ayşe abla” dedi, “Bu kedi ameliyat olmadan toparlayamaz. Şimdi bir veteriner buluruz, röntgen çektiririz. Masraf çıkarsa da mahalle toplarız.”

Onun bu net, adım adım çözüm yaklaşımı, sokaktaki diğerlerini de motive etti. Hemen yan bakkaldan Selim, “Ben arabayla götürürüm” dedi.

Kadın Gözüyle: Sevgi ve Moral

Ayşe ise başka bir açıdan düşünüyordu. Ona göre bu süreçte sadece kırık kemik değil, kedinin ruhu da iyileşmeliydi. “Korkuyor bu yavru… Önce güven vermeliyiz” dedi. Cebinden küçük bir battaniye çıkarıp kediyi sardı. “Bırak biraz kalbimizle ısınsın, ondan sonra ne yapacağımıza bakarız.”

Onun bu empatik yaklaşımı, kedinin gözlerinde hemen bir yumuşama yarattı. Titreyen minik beden, battaniyenin içinde huzurla mırıldanmaya başladı.

Veteriner Ziyareti: Gerçeklerle Yüzleşmek

Veteriner, röntgeni çekti. Sonuç netti: sağ kalçada çatlak, sol kalçada ise ciddi bir kırık vardı. Ameliyat mümkündü ama pahalıydı. Üstelik iyileşme süreci uzun ve zorlu olacaktı.

Bu noktada Mehmet abi hemen hesap yaptı: “Şu kadar ameliyat, şu kadar ilaç… Mahallede on kişi destek olsa hallederiz.”

Ayşe ise veterinerle uzun uzun konuştu: “Peki, ameliyat olmazsa ne olur? Acı çeker mi? Onun ruh sağlığı nasıl etkilenir?”

Veteriner dürüstçe yanıtladı: “Doğru bakım ve istirahatla bazı kediler kendi kendine iyileşir, ama hareket kısıtlılığı kalabilir. Önemli olan, bu süreçte acı çekmemesi.”

Birlikte Atılan Adımlar

Mahalle sakinleri iki koldan çalışmaya başladı. Mehmet abi internetten uygun fiyatlı ameliyat seçenekleri araştırdı, telefonlar açtı. Ayşe ise kedinin bakımını üstlendi. Onu evine aldı, sessiz bir köşeye küçük bir yatak hazırladı, her gün şefkatle besledi.

Kedinin adı kısa sürede kondu: “Nazlı”. Çünkü ilgi gördüğünde tatlı tatlı mırıldanıyor, ama yabancılara biraz mesafeli duruyordu.

Zamanın Gücü

Haftalar geçti. Ameliyat parası tamamlansa da veteriner, Nazlı’nın durumunu kontrol ettikten sonra şaşırtıcı bir haber verdi: “Kırık kaynamaya başlamış, ağrısı azalmış. Ameliyatsız devam edebiliriz, ama dikkatli olmalıyız.”

Mehmet abi gururla “İşte stratejik bakımın sonucu” derken, Ayşe nazikçe ekledi: “Ve sevginin.”

Gerçekten de, fiziksel tedavi ve şefkat bir araya gelmişti. Nazlı yavaş yavaş yürümeye başladı. İlk adımlarında biraz sendeledi, ama gözlerinde o eski korku yoktu.

Hikâyenin Sonu: Bir Mahalle Zaferi

Üç ay sonra Nazlı, mahallenin maskotu olmuştu. Çocukların arasında yavaş yavaş dolaşıyor, bakkalın önünde güneşleniyor, bazen de Ayşe’nin penceresinden sarkarak insanları izliyordu. Kalçasındaki hafif aksama hâlâ vardı, ama bu onun yaşama sevincini hiç azaltmadı.

Bu hikâye bana şunu gösterdi: Kalçası kırık bir kedi iyileşir mi? Evet, hem de düşündüğümüzden çok daha iyi. Ama bu, yalnızca kemiklerin değil, kalplerin de onarılmasıyla mümkün oluyor. Erkeklerin çözüm odaklı adımları, kadınların empatik dokunuşuyla birleştiğinde ortaya gerçek bir iyileşme çıkıyor.

Siz Ne Düşünüyorsunuz?

- Sizce böyle durumlarda önce ameliyat mı, yoksa doğal iyileşme süreci mi tercih edilmeli?

- Hayvanların ruh sağlığı, fiziksel sağlık kadar önemli mi?

- Mahalle dayanışması sizce hayvanların hayatında ne kadar fark yaratıyor?

Ben bu hikâyeyi anlattım çünkü belki bir gün siz de köşede titreyen bir kedi görürsünüz. Ve bilirsiniz ki, onun sadece kemikleri değil, kalbi de ilgiye ihtiyaç duyar.
 
Üst