“Von der Leyen konusunda tutarlı bir tercih” Başbakan, Avrupa Konseyi'nde von der Leyen'e verilen yetki konusunda çekimser kalarak İtalya'yı saf dışı bıraktım ve herkesin anketlerden çıkan göstergeleri dikkate almasını önerdim – dedi. Sera Koridoru-. Perşembe günü ise, parlamento oylamasında partimi bir sonraki Komisyonun siyasi programı üzerine sıraladım. Bu temel bir ayrımdır”.
“M5S bana hakaret ediyor çünkü onlar gibi oy kullandım – devam etti -, PD ise von der Leyen benimle konuşmaya cesaret ederse onu desteklemeyecekleri tehdidinde bulunduktan sonra onlar gibi oy kullanmadığım için. Ve hepsi birlikte merkez sağ partilere, tıpkı kendilerinin yaptığı gibi, farklı oy kullandıkları için hakaret ediyorlar”. “Bence tutarlı bir tercih yaptım, pozisyonlarımla ilgili değil, Avrupa seçimleriyle ilgili olarak, konu von der Leyen'in evet veya hayır olması değil, konu Avrupa'nın hangi önceliklerle ilgilenmesi gerektiğidir”.
“Zirveler için seçilen yöntem yanlış” AB vizyon ve kararlılığı kaybetme riskiyle karşı karşıya. Avrupa, vizyon ve kararlılık olan siyasetten sıklıkla yoksun kaldı. Önümüzdeki yıllarda işlerin yürümemesi riskinin nedeni, en üst konumları belirtmek için seçilen yöntemin her iki şeyi de tehlikeye atabilmesidir”.
Başbakan için, “her şeyi ve her şeyin zıttını bir araya getirmeye çalışırsanız, hiçbir şey hakkında aynı şekilde düşünmeyen siyasi güçleri birleştirirseniz, net bir vizyona sahip olmama riskiniz vardır. İtalya, Birliğin kurucu ülkelerinden biridir, en büyük ve en etkili Avrupa ülkelerinden biridir – Meloni altını çizdi – Görevimiz bir yol haritası çizmeye yardımcı olmaktır, olan biteni sessizce izlemek değil. Bu başkalarının tercihiydi, ancak buna katılmıyorum. Sadece Parlamento'yu ilgilendirmesi gereken çoğunluk-muhalefet mantığını, kurucu babaların tüm üye devletleri garanti altına alacak tarafsız roller olarak tasarladığı en üst düzey pozisyonlara getirirseniz, daha fazla bölünme ve dolayısıyla karar vermede daha fazla zorluk riski yaratırsınız”.
“M5S bana hakaret ediyor çünkü onlar gibi oy kullandım – devam etti -, PD ise von der Leyen benimle konuşmaya cesaret ederse onu desteklemeyecekleri tehdidinde bulunduktan sonra onlar gibi oy kullanmadığım için. Ve hepsi birlikte merkez sağ partilere, tıpkı kendilerinin yaptığı gibi, farklı oy kullandıkları için hakaret ediyorlar”. “Bence tutarlı bir tercih yaptım, pozisyonlarımla ilgili değil, Avrupa seçimleriyle ilgili olarak, konu von der Leyen'in evet veya hayır olması değil, konu Avrupa'nın hangi önceliklerle ilgilenmesi gerektiğidir”.
“Zirveler için seçilen yöntem yanlış” AB vizyon ve kararlılığı kaybetme riskiyle karşı karşıya. Avrupa, vizyon ve kararlılık olan siyasetten sıklıkla yoksun kaldı. Önümüzdeki yıllarda işlerin yürümemesi riskinin nedeni, en üst konumları belirtmek için seçilen yöntemin her iki şeyi de tehlikeye atabilmesidir”.
Başbakan için, “her şeyi ve her şeyin zıttını bir araya getirmeye çalışırsanız, hiçbir şey hakkında aynı şekilde düşünmeyen siyasi güçleri birleştirirseniz, net bir vizyona sahip olmama riskiniz vardır. İtalya, Birliğin kurucu ülkelerinden biridir, en büyük ve en etkili Avrupa ülkelerinden biridir – Meloni altını çizdi – Görevimiz bir yol haritası çizmeye yardımcı olmaktır, olan biteni sessizce izlemek değil. Bu başkalarının tercihiydi, ancak buna katılmıyorum. Sadece Parlamento'yu ilgilendirmesi gereken çoğunluk-muhalefet mantığını, kurucu babaların tüm üye devletleri garanti altına alacak tarafsız roller olarak tasarladığı en üst düzey pozisyonlara getirirseniz, daha fazla bölünme ve dolayısıyla karar vermede daha fazla zorluk riski yaratırsınız”.