Meme Kanseri Nedir?

Adanali

Member
Meme Kanseri Nedir?
Meme kanseri, memedeki hücrelerden kaynaklanan malign bir tümörü ifade eder. Her meme loblar olarak adlandırılan 15 ila 20 bölüme sahiptir ve bu loblar lobüller olarak adlandırılan çok daha küçük bölümlere sahiptir. Loblar ve lobüller kanal olarak adlandırılan ince tüplerle bağlanır. Meme kanseri“başlangıçta süt aktaran kanal sistemi (duktus) içirisinde sınırlı iken tümoral hücreler sonradan kendi bazal membranlarından ilerleyip bağ dokusu içine geçmektedir. Meme kanseri memenin farklı bölgelerinde başlayabilir, ancak genellikle süt kanallarının veya kanallara süt sağlayan lobüllerin iç astarında başlar. Ortalama bir gram meme kanseri dokusunun sekiz yılda geliştiği tahmin edilmektedir.

Memenin duktus epitelinin, atipik duktal hiperplazi ve duktal karsinoma in situ evrelerini geçirmesi sonucunda meme kanseri gelişmektedir. Patofizyolojik değişim sürecinde kanser hücreleri kendi bazal katmanlarından ilerleyip bağ dokusu içine geçmekte, kan damarları ve lenfatikler yoluyla diğer dokulara metastaz yapmaktadırlar. Fizyolojik özellik gereği meme dokusunun daha yoğun olduğu kadınlarda en sık görülen kanser tipidir.

Çeşitli nedenlerle hücre DNA’sında meydana gelen değişiklikler sonucu hücrelerin kontrol dışı aşırı çoğalması ile oluşan klinik tabloya genel olarak ‘kanser’ denir. Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerde meydan gelen normal olmayan değişime verilen isimdir. Meme dokusundaki hücrelerde oluşan değişiklik bazen uzun zaman alabilmekte bazen de daha kısa sürede oluşmaktadır. Meme kanseri gelişimi sıklıkla önce duktus adlı kanal sistemi içinde sınırlı miktarda olan kanser hücrelerinin, meme içerisindeki çevre dokuları infiltre ederek cilde veya alt kısımdaki fasya ve kaslara invaze olması ile oluştuğu belirtilir. Hastalığın evresi ilerledikçe bölgesel ganglionlarda lenfatik metastaz ve kemik, akciğer, karaciğer, beyin ve yumurtalık gibi organlarda oluşan hematojen metastaz oluşur.

Lobüller kanserler, meme lobüllerindeki (süt üreten bezler) epitel dokularda ortaya çıkar. Non invaziv ve invaziv olmak üzere iki türü vardır. Non invaziv (insitu) lobüler kanserler (Lobüler Karsinoma İnsitu) (LCIS), başlangıçta lobül içerisinde sınırlı olan kitle oluşturmayan, belirti vermeyip yavaş büyüyen türüdür. Hastaların yaklaşık %90’ını premenopoz dönemindeki genç kadınlar oluşturur. Kanser gelişme riski yılda %1 olsa da kişinin LCIS hikayesi olması gelecekte meme kanseri olma açısından yüksek risk altında olunduğu gösterir. LCIS’li kişilerin her 6-12 ayda bir klinik meme muayenesi ve her 1-2 yılda mamografi çektirmeleri önerilmektedir. İnvaziv (infiltratif) lobüler kanserler (ILC), % 5- 10 arasında görülme sıklığı olan bir kanser türüdür. Teşhis sırasında farklı boyutlarda olabilen kitleler her zaman gözle görülmeyip ve makroskopik tanı konulamaz. Sıklıkla aksiller lenf nodu tutulumu vardır ve bir veya her iki memede deri kalınlaşması görülebilir.

Duktal kanserler, memenin duktal yapısındaki epitel dokularda oluşmaktadır. Non invaziv ve invaziv olmak üzere iki türü vardır. Noninvaziv (insitu) Duktal Kanserler (DCIS), sıklıkla 55-60 yaş arasındaki kadınlarda görülür. Meme kanserlerinin % 12-15’i DCIS’dir. Belirgin büyüklüğe ulaştığı için rahat tanı konulabilen türdür. Tedavi edilmediği zaman invaziv duktal karsinomaya dönüşebilir. İnvaziv (infiltratif) Duktal Kanserler (IDC), memenin en sık görülen malign tümörüdür. İnvaziv karsinomların yaklaşık % 47-75’ini oluşturur. Tümörler genellikle düzensiz sınırlı, kesit yüzeyi sert, pürtüklü niteliktedir. Sık olarak ince, sarı tebeşir izi gibi çizgilenmeler görülür. Yüzeyde cilt, derinde fasya ve pektoral kas invazyonu görülebilir. Dermal lenfatiklerin tutulumu ile cilde karakteristik “portakal kabuğu” görünümü verir. Prognozu kötüdür ve metastazlar genellikle aksiller lenf nodlarında gerçekleşir.
 
Üst