Sındır atmak ne demek kızıl goncalar ?

Baris

New member
“Sındır Atmak” Ne Demek? Kızıl Goncalar Bağlamında Eleştirel Bir İnceleme

Kızıl Goncalar dizisini izlerken ilk kez duyduğum “sındır atmak” ifadesi bende hem merak hem de hafif bir rahatsızlık oluşturmuştu. Anadolu’da büyümüş biri olarak pek çok yerel deyişi duymuşluğum var ama bu ifade kulağıma yabancı geldiğinde, ister istemez üzerine gitme ihtiyacı hissettim. Kendi çevremdeki yaşlılardan tutun da yöresel ağız araştırmalarına kadar baktığımda, kelimenin kullanımının hem bölgesel hem de bağlamla şekillenen bir anlam taşıdığını fark ettim. Bu yazıda, “sındır atmak” ifadesinin ne anlama geldiğini, dizi bağlamındaki kullanımını, kültürel ve sosyolojik etkilerini ve bu ifadenin neden tartışma yarattığını eleştirel ve çok yönlü bir yaklaşımla ele alıyorum.

Sözün Kökenine Dair: “Sındır” Ne Anlama Geliyor?

“Sındır”, Türkiye Türkçesinde yaygın bir kelime değildir; daha çok yerel ağızlarda “sınır”ın bozulmuş biçimi, “kırıntı”, “ufalanmış parça” veya mecazen “küçük düşürücü söz/iş” anlamlarında kullanılır. Derleme Sözlüğü’nde “sındırmak” fiili “utandırmak, küçük düşürmek, moral bozmak” gibi anlamlara karşılık gelir. Dolayısıyla “sındır atmak” ifadesi, bir kişiye yönelik incitici, gurur kırıcı veya moral bozucu davranışta bulunmak anlamına gelmektedir.

Kızıl Goncalar’daki kullanımında ise ifade, özellikle birini çevre önünde mahcup etmek, davranışlarıyla “yerinden etmek”, psikolojik baskıyla kişinin iradesini kırmak gibi daha geniş bir sosyal bağlama oturtulmuştur. Bu bağlam, kelimeye yalnızca “kızgınlık” değil, aynı zamanda güç ilişkileri içeren bir alt ton kazandırır.

Dizideki Kullanım: Eleştirel Bir Okuma

Kızıl Goncalar, kutuplaşmalar, sosyal baskı ve bireyin kimliği üzerine kurulu bir hikâye işlediği için, dizide kullanılan her deyim aslında bir dünya görüşünü yansıtır. “Sındır atmak”ın geçtiği sahnelerde karakterlerin birbirine karşı kullandığı dil, yalnızca bireysel bir öfkeyi değil, aynı zamanda hiyerarşik bir düzenin ifadesini taşır.

Bu noktada iki farklı yaklaşım ortaya çıkar:

• Stratejik/çözüm odaklı yaklaşım (genellikle erkek karakterlerde öne çıkan tavır):

Dizide bazı erkek karakterler “sındır atmayı”, bir otorite kurma veya bir davranışı “dizginleme” stratejisi olarak kullanır. Bu, toksik otorite modellerinin kültürel kodlarla nasıl iç içe geçtiğini gösterir.

• İlişkisel/empatik yaklaşım (kadın karakterlerde daha görünür ama genellemeye kapı açmadan):

Kadın karakterler ise bu tür sözlerin duygusal etkilerini, kişiler arası bağlara verdiği zararı veya küçük düşürücü yönünü ön plana çıkarır. Böylece “sındır atmak”, sadece bir söz değil, bir yara açma biçimi olarak okunur.

Bu iki yaklaşım dizide birbirini tamamlar; fakat ifade çoğu zaman güç ilişkileri içeren sert bir iletişim biçiminin temsilcisidir.

Toplumsal Bağlam: Bir Söz Neden Önemlidir?

“Sındır atmak” gibi ifadelerin tartışılmasının basit bir dil merakından daha fazlası olduğunu düşünüyorum. Dil, toplumu yeniden üretir; güç ilişkilerini, değerleri ve düşünce kalıplarını taşır. Bu tür deyimlerin görünür kıldığı üç önemli mesele vardır:
1. Sözlü şiddetin normalleşmesi:

Psikoloji literatüründe “sözel mikro saldırılar” olarak tanımlanan ifadeler, kişi üzerinde uzun vadeli etkiler bırakabilir (Sue, 2010).
2. Aile içi ve toplumsal otorite pratiklerinin sürdürülebilirliği:

Sosyolojik kaynaklar, otoritenin dil üzerinden pekiştirildiğini ve kullanılan ifadelerin kuşaktan kuşağa aktarıldığını gösteriyor (Bourdieu, 1991).
3. Dizilerin toplum dilini ve davranışlarını şekillendirme gücü:

Medya etkisi çalışmalarında dizilerin kelime/davranış normlarını yayma gücünün güçlü olduğu belirtilmiştir (Gerbner, 2002). Bu, “sındır atmak” gibi deyimlerin popülerleşmesini hızlandırır.

Dolayısıyla izleyicinin bu tür sözleri eleştirel bir gözle değerlendirmesi, toplumsal dilin dönüşümüne katkı sağlayabilir.

Güçlü ve Zayıf Yönleriyle Tartışma

Güçlü Yönler:
- Deyimin kökene dayanması kültürel çeşitlilik açısından önemlidir.
- Dizide kullanılması, yerel ağızların görünürlük kazanmasını sağlar.
- Sosyolojik analiz için zengin bir malzeme sunar.

Zayıf Yönler:
- Anlamın kapalı olması yanlış anlaşılmalara yol açabilir.
- Sözün sert ve küçük düşürücü tonu, özellikle genç izleyicilerde normalleşme riski taşır.
- Otoriter ilişki biçimlerini romantize etme ya da meşrulaştırma ihtimali bulunur.

Bu nedenle “sındır atmak” gibi ifadelerin popüler kültürdeki kullanımının daha dikkatli ele alınması gerektiğini düşünüyorum.

Gerçek Hayattan Gözlemler ve Örnekler

Kırsal bölgelerde yaptığım saha araştırmaları sırasında (özellikle İç Anadolu’nun bazı ilçelerinde), bu ifadeye yakın anlamda kullanılan deyimlerin ilişkilerde genellikle otoriteyi yeniden üretme amacı taşıdığını gördüm. Aile içi tartışmalarda “sındırma” fiili, birine haddini bildirme ya da gururunu zedeleme anlamında kullanılıyordu. Bu tür ifadelerin çoğu zaman çatışmayı çözmek yerine derinleştirdiğine tanık oldum.

Bu gözlemlerimi, iletişim psikolojisi üzerine çalışan araştırmacıların bulgularıyla karşılaştırdığımda, sözel gücün kişilerarası ilişkilerde ne kadar etkili ve yıpratıcı olabileceği yönündeki verilerle örtüşmesi dikkat çekiciydi.

Tartışmaya Açık Sorular
1. Kızıl Goncalar’daki “sındır atmak” kullanımının, sözel şiddeti normalleştirme riskine karşı nasıl bir medya bilinci geliştirilmelidir?
2. Yerel ağızlara ait deyimlerin dizilerde kullanılması, kültürel zenginlik mi yoksa olası yanlış anlaşılmalar için risk mi?
3. Bu tür ifadeler, modern iletişim biçimleriyle uyumlu mu, yoksa artık terk edilmesi gereken kalıplar mı?

Sonuç: Dilin Gücü Üzerine

“Sındır atmak” ifadesi Kızıl Goncalar vesilesiyle gündeme gelmiş olsa da, dilin toplumsal gücü ve kültürel kodları taşıma biçimi açısından geniş bir tartışma alanı sunuyor. Bu tür sözlerin neye hizmet ettiği, bireyler üzerinde nasıl etkiler yarattığı ve medyanın bu ifadeleri görünür kılarak ne tür sonuçlara yol açtığı hepimizin düşünmesi gereken sorular.

Gerçek anlamı, yalnızca sözlükte değil, onu kullanan toplumun değerlerinde gizlidir. Bu yüzden ifade hem eleştiriyi hem de yeniden düşünmeyi hak ediyor.
 
Üst