Savunma Sanayii Lideri (SSB) Prof. Dr. İsmail Demir, CNN TÜRK canlı yayınında savunma sistemleri ve projelerle ilgili son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Demir, “Savunma sanayiinde dünyanın sayılı ülkeleri içindeyız. Ulusal muharip uçak devreye girdiğinde havacılık alanında da dünyada birinci 5’e gireceğiz” dedi.
Dünyanın birinci elektronik harp kabiliyetine sahip Türkiye’nin insansız suüstü aracı(SİDA) MARLİN, NATO tatbikatında kullanıldığını açıklayan İsmail Demir, “Ateş gücü füzeler koyabilirsiniz bunların hepsinin denemesi yapıldı. Bunları denedik kameralarla bir arada hassas vuruş yapabilecek kabiliyetler üstüne kondu. Yerlilik oranı yüzde 70’in üzerinde” tabirlerini kullandı.
İsmail Demir’in açıklamalarından satır başları:
Türkiye’nin yurt dışına açılımı devam ediyor. NATO üyesi olmamıza karşın yaptırımlar hala devam ediyor. Ben ve üç arkadaşım CATSA yaptırımları niçiniyle ABD’ye seyahat edemiyoruz. Keşke yaptırımlar olmasa ABD’ye gitsek diye bir sıkıntımız yok.
TÜRK ESERLERİNE İLGİ ARTIYOR
Türkiye’nin Afrika açılımı değerli. Güney Afrika teknoloji olarak biraz önde görünüyor. Katıldığımız fuarla burada uzunluk göstermemiz değerli. Bölgede ilginin arttığını görüyoruz. İşbirliği manasında çeşitli adımlar atıldı. Savunma sanayi alanında kıymetli gelişmeler oldu. Türkiye’nin harekat alanında muvaffakiyet gösteren eserlerimizin yanı sıra eser gamımızın buralarda sergilenmesi, tanıtılması açısından kıymetli bir katılımdı.
SAVUNMA ENDÜSTRİNİN 2023 AMAÇLARI NE?
Savunma sanayii özelinde verdiğimi taahhütler ve proje takvimleri var. Onların değerli bir kısmını 2023’e odaklama amacımız vardı. Milli Muharip Uçak’ın hangardan çıkışı, KIZILELMA’nın uçuşu, bu önümüzdeki yılların değerli projeleri. Denizcilik manasında Anadolu gemimiz servise girecek. TB-3 oraya hazır hale gelecek. Türlü çapta füzelerimiz var bunların birisi seyir füzesi. Onların gelişerek devreye girdiğini bakılırsaceğiz. GÖKBEY helikopterimiz uçuşlarını yaptı epeyce ağır testlerden geçti. Birinci teslimatımızı jandarmamıza yapacağız. Çok sayıda müşteri var. Süratle üretim zincirini tamamlayıp teslimatını sürdüreceğiz. Atmaca füzelerimiz yerli motorla uçmaya başlayacaklar. BOZDOĞAN hava füzelerimiz var. İMECE yer müşahede uydusu uzaya gidecek. Çok sayıda kara aracımız olduğu için onların çeşitli versiyonlarının devreye gireceğini goreceğiz.
DÜNYADA BİRİNCİ 5-10 DA OLDUĞUMUZ HANGİ KATEGORİLER VAR?
Ticari boyutu kıymetli lakin son vakit içinderdaki gelişimler gösterdi ki aslında orada kabiliyetinizin olması epey kıymetli. Eserlerimizin teknolojik düzeylerini giderek artırıyoruz. Dünyada SİHA’ları herkes biliyor. Güney Afrika’da kimi şirketleri ziyaret ettik. Bizden daha düzgün diyemiyoruz. Dünyada biroldukça ülke SİHA yapıyor ancak muhakkak özelliklerde ön plana çıkıyoruz. Seyir füzesi olsun katı yakıtlı füzeler olsun bunlarda da dünyada nitekim önde gelen ülkeler içindeyız. Sıralama yapmak istemiyorum ancak birinci 10 ortasında olduğumuz fazlaca sayıda saha var.
‘MMU DEVREYE GİRDİĞİNDE HAVACILIKTA BİRİNCİ 5’TEYİZ’
Deniz platformlarında bir dizi elektrik sistem, silahlarda kıymetli ölçüde yerlileşme var. Bunlarda değerli bir harcama kaydediyoruz. Kara, deniz, hava platformlarında dünyada sayılı ülkeler ortasına girme eğilimimiz var. MMU devreye girdiğinde havacılık alanında kendimizi birinci 5’te sayabiliriz.
ÇİP KRİZİ SAVUNMA SANAYİİNİ NASIL ETKİLEDİ?
Spesifik olarak şu yahut bu demek güç. Çip krizinin etkilediği platformlar var. Çok harikulade bir etkilenmemiz yok. Alternatif eserlere gidildi. Çok ufak tefek gecikmelere sebep oldu.
TÜRKİYE, F-35 PROGRAMINA yeniden DAHİL EDİLECEK Mİ?
Çıkarılma süreci bizim isteğimiz haricinde alınmış bir karar. Haksız olduğunu söylüyoruz. S-400’ün F-35 ile tıpkı argümanda bulunamamasının temeli yok. Burada hayli net biçimde arka niyetli ve S-400’ün mazeret olarak kullanıldığını söyleyebilirim. Türkiye muhakkak kabiliyetleri kendi bünyesine kattı. Bizim MMU sürecimizde kullanıyor olacağız. Hususun ticari olarak gündeme gelmesi durumunda da dünyada üretilecek F-35’ten hisse alacaktır. 11 milyar dolar iş hissesi vardı. Türkiye bu kadar parayı kaybetti tezi yanlıştır. bu işin hacmidir. Karı kaybetmişseniz de bu önümüzdeki 20-30 yıla yayılan bir şeydi. Biz ağlayacak değiliz süreçten çıkarılmanın programa maliyetinin 500-600 milyar dolar olduğunu söylemiş olduler.
‘F-35’E DÖNERSEK HERKES KARLI OLUR’
Bizim hesaplarımıza bakılırsa, imalatta sağladığımız avantajlara nazaran uçak başı 7-8 milyon dolar ek maliyet geleceğini düşünüyoruz. Birim F-35’ler 7-8 milyon dolar daha değerli satılıyor olacak. Bu onlara olan maliyettir. Dönersek herkes karlı olur. Biz yalvarıp yakaracak durumda değiliz. Şu anda F-35 programından çıkıldık olmaması gerekiyor. Tüm görüşmelerde F-35 hakları konusu canlı tutulmaya devam edecek. Burada bir haklılık hissemiz var. Bu programdan çıkarılmanın verilen para karşılığında maliyeti var. Bizim varsayımımız 10-11 milyar dolar civarındaydı. O açıdan bütün görüşmelerde F-35 argümanımız, meselelerin masada tutulması gerekiyor.
TÜRKİYE’NİN UÇAK TEDARİKİ KONUSUNDA B PLANI VAR MI?
F-16 sorununa baktığımızda evvel kendi uçaklarımı MMU, KIZILELMA’yı dört dörtlük devreye sokmam lazım. MMU hazırlamak ve en âlâ kabiliyetlerle donatmak. HÜRJET’i çeşitli kabiliyetleri yerine getirecek biçimde devreye almak. İkincisi F-16 şayet olmazsa ne olur benim birinci planım bu. Türkiye alternatifsiz değildir diyoruz. Su-35 dahil bütün alternatifler masaya gelir.
‘ABD VERMESE BİLE KABİLİYETİMİZ VAR’
Önceliğimiz alternatifin yerine gelmesidir. Biz boşluğu dolduramadık öldük bittik diye bakılmamalıdır. Türkiye opsiyonsuz değildir. Ulusal sistemlerle vereceğimiz kabiliyetlerle tahminen hiç bir alternatif sisteme gereksinimimiz olmayacak. Benim arzum keşke bu süreci süratle başarabilsek ve bunların hiç birine muhtaç olmasak. F-16 bazında elimizdeki F-16’larla modernize etmekle ilgili son derece iddialıyız. ABD hiç bir şey vermese bile F-16’ları devreye alabilecek yerli sistemleri üzerine koyma kabiliyetimiz var. Biz bütün gücümüzle Türkiye’nin hava kabiliyetlerini ele güne mecbur kılmayacak biçimde oluşturacağız. Üzerine koyacağınız kabiliyetler epeyce kıymetli. Silah sistemlerinin ne kadarı denetiminizde olduğunuz üzere bir dizi senaryo var. Hepsini çalışıp kolları sıvamamız gerekiyor. Türkiye kendi taleplerini yaptı. Bütün gücümüzle çalışacağımızı söyleyebilirim.
YUNANİSTAN’IN SİLAHLANMASI VE AMBARGONUN KALDIRILMASI İLE GÜÇ İSTİKRARI TÜRKİYE’NİN ALEYHİNE Mİ DEĞİŞİYOR?
Bir taraf silahlanmaya devam ediyor. Türkiye içeride yapacağı hiç bir sistemi dışarıdan almamalıdır. Biz bundan epey çektik. Dünyada fazlaca sayıda SİHA yapan ülke var niye Türkiye’nin SİHA’ları öne çıkıyor? Teknolojileriniz kıymetli, onların kombinasyonu değerli. Senaryoları hesaba katmanız gerekiyor. Kendimizi daima olarak yenilemek zorunda olduğumuzun farkında olmalıyız. Bu gelişmeler Türkiye’nin aleyhine üzere görünen gelişmeler bizi daha da uğraşlı hale getirebilir.
Bu ülke bıçak kemiğe dayandığında bayanı ve erkeği ile uğraş alanına girmiş ve ayağa kalkabilmiş bir ülkedir. Türkiye alternatifsiz değildir. Bu süratle gidersek bakılırsaceksiniz epeyce daha yeni eserler ortaya çıkacak.
TÜRKİYE’NİN İNSANSIZ SU ÜSTÜ ARACI ‘MARLİN’ NATO TATBİKATINDA
Dünyanın birinci elektronik harp kabiliyetine sahip Türkiye’nin insansız suüstü aracı(SİDA) MARLİN, NATO tatbikatında kullanıldı. Platformu ortaya çıkardıktan daha sonra üzerine koyacağınız sistemlerle ilgili hayli opsiyona sahipsiniz. Üzerine füzeler koyabilirsiniz burada olduğu üzere elektronik harp sistemleri koyabilirsiniz. Bu onlardan birisidir. Üzerine koyduğumuz sistem elektronik harp sistemidir. NATO’da tatbikatta vazife aldı. Türkiye NATO üyesi bir ülke ve NATO’nun gücüne güç katan bir yapısı var. Geliştirdiğimiz teknolojiler NATO’nun tatbikatında olduğu üzere oraya güç faktörü olarak yansıyacak şeylerdir.
MARLİN ŞU AN HANGİ BASAMAKTA?
bakılırsav olarak şu an teslim basamağında. Öncelikle bizim buradaki maksadımız kabiliyet gösterimi yapmak. Proje yürütmede bu yeni bir yaklaşım. Ateş gücü füzeler koyabilirsiniz bunların hepsinin denemesi yapıldı. Bunları denedik kameralarla birlikte hassas vuruş yapabilecek kabiliyetler üstüne kondu. Yerlilik oranı yüzde 70’in üzerinde.
DÜNYANIN BİRİNCİ SİHA GEMİSİ: ANADOLU
Gemimiz 230 metre boyunca epey işlevli bir gemi. Gemimizde fazlaca çeşitli donanımlar var helikopterler konuşlandırılabiliyor. İHA ve uçak koyabileceğiz. İçinde havuz var, çıkartma gemileri konulabiliyor. İçinde tam teşkilatlı bir hastane sistemimiz var. Sıhhat, lojistik için çeşitli limanlara gönderilebilir. NATO’da değerli bir güç çarpanı olacak. Hem bir caydırıcı öge olarak devrede olabilir. Afet, savaş ortamlarında kullanılabilecek bir gemidir.
İlk etapta helikopter asıllı düşünülmüştü. Biz uçaklarda olabilsin diye bir değişiklik yaptık. F-35 planımızda F-35 B’ler yoktu. F-35 B işletmesi kıymetli bir uçaktı. F-35 günün birinde Türkiye’ye dönerse bunun üzerine inip kalkabilir.
TB-3, KIZILELMA’nın platformda iniş kalkış yapabileceği biçimde tasarımı devam ediyor. Bu gemi ile birlikte Türkiye kabiliyet kazandı. Bu ölçekteki bir platformu yapabilecek durumdayız. Daha aktüeli yapılabilir.
Bu yılın sonu yahut önümüzdeki yılın başında devreye girecek. Çıkarma gemilerimiz olacak. TB-3’ün entegrasyonu yılın daha sonraki etaplarında olabilir. Aslında büyüklük açısından bunun bir az daha küçüğü diğer bir gemimiz var. O lojistik takviye gemisi o da seneye devreye girecek geminin ismi Derya.
BUNLARI KORUYACAK OLAN MUHARİP GEMİLERDE SON DURUM NE?
MİLGEM var. MİLGEM’in i sınıfı dediğimiz gemiler. Gelecek seneye onu da bakılırsaceğiz. O gemimizde hava savunma sistemleri olacak. Hava savunma sistemleri de yerli olacak.
İLK YERLİ DENİZ FÜZESİ ATMACA HAKKINDA!
Bu bir seyir füzesidir. Bu tip füzeleri temin eden ABD makamlarıydı. Bu tıp bir sistemi kendimiz yapıyoruz. Atmacanın daha evvelki modellerinde motorumuz yabancı ülkeden gelen motordu. Bunu da artık yerlileştirdik. Artık seri üretim kademesindedir. Çeşitli kabiliyet ve menzillerde bunların kardeşleri gündeme geldi Çakır projemiz de bunlardan biridir.
MİLLİ MUHARİP UÇAK HAKKINDA
Takvimde bir değişiklik yok. İmalatları başladı. Birinci prototip uçuşu 2025. O sırada bir dizi sistemi 5. kuşak diyemeyeceğimiz sistemler olabilir birinci uçuşlarda. 2030’da 5. kuşaktan bahsediyor olacağız.
BİRLEŞİK KRALLIK İLE MOTOR TEMİNİ PROJESİ VARDI. SON DURUM NEDİR?
Orada motor temini yoktu zira o denli bir motor yok. Bu uçağın gereksinimlerini karşılayacak bir motor yok. Bu uçağımızın operasyonel gereksinimleri bir tık daha üstte. Birinci başlayacağımız motor belli etapları geçelim diye kullanılacak motor. Yeni bir motor konusunda bir duraklama olduysa da muhakkak bir kurallar vardı onları müzakere ettik, âlâ bir kademeye geldik. bu biçimde bir projede Türkiye’nin bütün kaynaklarının devrede olması gerektiğine inanırız. Paydaşlığı verelim çekilelim biçiminde bir yaklaşım başarılı olamaz.
Diğer ülkelerde bize dost dediğimiz ülkelerin bu projeye iştirakini bekliyoruz. Bu projede F-35 üzere olabilir. Bu tıp projeler savlı projeler birliktelikle projenin uzun soluklu selameti açısından olumludur. Dost ve kardeş statüsünde olan ülkelerle bunun görüşülmesinde sakınca yok.
HÜRJET 2023’TE UÇACAK MI?
İddiamız o. GÖKBEY’e birinci başlandığı vakit 5 yıl müddet verildi. Birebir ay ve gün saatte uçtu. Uçtuğu vakit helikopterde deneyimli olan şirketler ‘siz delisiniz’ dediler. Biraz da kimi konularda gözü kara gidiyoruz.
Haberin Detayları Geliyor…
Son dakika gelişmelere anında ulaşmak için Haber7 uygulamasını akıllı cihazlarınıza (iOS, Android) kurabilir, Twitter’da @Haber7 hesabını takip edebilirsiniz.
App Store Google Play Takip Et
Okumaya devam et...
Demir, “Savunma sanayiinde dünyanın sayılı ülkeleri içindeyız. Ulusal muharip uçak devreye girdiğinde havacılık alanında da dünyada birinci 5’e gireceğiz” dedi.
Dünyanın birinci elektronik harp kabiliyetine sahip Türkiye’nin insansız suüstü aracı(SİDA) MARLİN, NATO tatbikatında kullanıldığını açıklayan İsmail Demir, “Ateş gücü füzeler koyabilirsiniz bunların hepsinin denemesi yapıldı. Bunları denedik kameralarla bir arada hassas vuruş yapabilecek kabiliyetler üstüne kondu. Yerlilik oranı yüzde 70’in üzerinde” tabirlerini kullandı.
İsmail Demir’in açıklamalarından satır başları:
Türkiye’nin yurt dışına açılımı devam ediyor. NATO üyesi olmamıza karşın yaptırımlar hala devam ediyor. Ben ve üç arkadaşım CATSA yaptırımları niçiniyle ABD’ye seyahat edemiyoruz. Keşke yaptırımlar olmasa ABD’ye gitsek diye bir sıkıntımız yok.
TÜRK ESERLERİNE İLGİ ARTIYOR
Türkiye’nin Afrika açılımı değerli. Güney Afrika teknoloji olarak biraz önde görünüyor. Katıldığımız fuarla burada uzunluk göstermemiz değerli. Bölgede ilginin arttığını görüyoruz. İşbirliği manasında çeşitli adımlar atıldı. Savunma sanayi alanında kıymetli gelişmeler oldu. Türkiye’nin harekat alanında muvaffakiyet gösteren eserlerimizin yanı sıra eser gamımızın buralarda sergilenmesi, tanıtılması açısından kıymetli bir katılımdı.
SAVUNMA ENDÜSTRİNİN 2023 AMAÇLARI NE?
Savunma sanayii özelinde verdiğimi taahhütler ve proje takvimleri var. Onların değerli bir kısmını 2023’e odaklama amacımız vardı. Milli Muharip Uçak’ın hangardan çıkışı, KIZILELMA’nın uçuşu, bu önümüzdeki yılların değerli projeleri. Denizcilik manasında Anadolu gemimiz servise girecek. TB-3 oraya hazır hale gelecek. Türlü çapta füzelerimiz var bunların birisi seyir füzesi. Onların gelişerek devreye girdiğini bakılırsaceğiz. GÖKBEY helikopterimiz uçuşlarını yaptı epeyce ağır testlerden geçti. Birinci teslimatımızı jandarmamıza yapacağız. Çok sayıda müşteri var. Süratle üretim zincirini tamamlayıp teslimatını sürdüreceğiz. Atmaca füzelerimiz yerli motorla uçmaya başlayacaklar. BOZDOĞAN hava füzelerimiz var. İMECE yer müşahede uydusu uzaya gidecek. Çok sayıda kara aracımız olduğu için onların çeşitli versiyonlarının devreye gireceğini goreceğiz.
DÜNYADA BİRİNCİ 5-10 DA OLDUĞUMUZ HANGİ KATEGORİLER VAR?
Ticari boyutu kıymetli lakin son vakit içinderdaki gelişimler gösterdi ki aslında orada kabiliyetinizin olması epey kıymetli. Eserlerimizin teknolojik düzeylerini giderek artırıyoruz. Dünyada SİHA’ları herkes biliyor. Güney Afrika’da kimi şirketleri ziyaret ettik. Bizden daha düzgün diyemiyoruz. Dünyada biroldukça ülke SİHA yapıyor ancak muhakkak özelliklerde ön plana çıkıyoruz. Seyir füzesi olsun katı yakıtlı füzeler olsun bunlarda da dünyada nitekim önde gelen ülkeler içindeyız. Sıralama yapmak istemiyorum ancak birinci 10 ortasında olduğumuz fazlaca sayıda saha var.
‘MMU DEVREYE GİRDİĞİNDE HAVACILIKTA BİRİNCİ 5’TEYİZ’
Deniz platformlarında bir dizi elektrik sistem, silahlarda kıymetli ölçüde yerlileşme var. Bunlarda değerli bir harcama kaydediyoruz. Kara, deniz, hava platformlarında dünyada sayılı ülkeler ortasına girme eğilimimiz var. MMU devreye girdiğinde havacılık alanında kendimizi birinci 5’te sayabiliriz.
ÇİP KRİZİ SAVUNMA SANAYİİNİ NASIL ETKİLEDİ?
Spesifik olarak şu yahut bu demek güç. Çip krizinin etkilediği platformlar var. Çok harikulade bir etkilenmemiz yok. Alternatif eserlere gidildi. Çok ufak tefek gecikmelere sebep oldu.
TÜRKİYE, F-35 PROGRAMINA yeniden DAHİL EDİLECEK Mİ?
Çıkarılma süreci bizim isteğimiz haricinde alınmış bir karar. Haksız olduğunu söylüyoruz. S-400’ün F-35 ile tıpkı argümanda bulunamamasının temeli yok. Burada hayli net biçimde arka niyetli ve S-400’ün mazeret olarak kullanıldığını söyleyebilirim. Türkiye muhakkak kabiliyetleri kendi bünyesine kattı. Bizim MMU sürecimizde kullanıyor olacağız. Hususun ticari olarak gündeme gelmesi durumunda da dünyada üretilecek F-35’ten hisse alacaktır. 11 milyar dolar iş hissesi vardı. Türkiye bu kadar parayı kaybetti tezi yanlıştır. bu işin hacmidir. Karı kaybetmişseniz de bu önümüzdeki 20-30 yıla yayılan bir şeydi. Biz ağlayacak değiliz süreçten çıkarılmanın programa maliyetinin 500-600 milyar dolar olduğunu söylemiş olduler.
‘F-35’E DÖNERSEK HERKES KARLI OLUR’
Bizim hesaplarımıza bakılırsa, imalatta sağladığımız avantajlara nazaran uçak başı 7-8 milyon dolar ek maliyet geleceğini düşünüyoruz. Birim F-35’ler 7-8 milyon dolar daha değerli satılıyor olacak. Bu onlara olan maliyettir. Dönersek herkes karlı olur. Biz yalvarıp yakaracak durumda değiliz. Şu anda F-35 programından çıkıldık olmaması gerekiyor. Tüm görüşmelerde F-35 hakları konusu canlı tutulmaya devam edecek. Burada bir haklılık hissemiz var. Bu programdan çıkarılmanın verilen para karşılığında maliyeti var. Bizim varsayımımız 10-11 milyar dolar civarındaydı. O açıdan bütün görüşmelerde F-35 argümanımız, meselelerin masada tutulması gerekiyor.
TÜRKİYE’NİN UÇAK TEDARİKİ KONUSUNDA B PLANI VAR MI?
F-16 sorununa baktığımızda evvel kendi uçaklarımı MMU, KIZILELMA’yı dört dörtlük devreye sokmam lazım. MMU hazırlamak ve en âlâ kabiliyetlerle donatmak. HÜRJET’i çeşitli kabiliyetleri yerine getirecek biçimde devreye almak. İkincisi F-16 şayet olmazsa ne olur benim birinci planım bu. Türkiye alternatifsiz değildir diyoruz. Su-35 dahil bütün alternatifler masaya gelir.
‘ABD VERMESE BİLE KABİLİYETİMİZ VAR’
Önceliğimiz alternatifin yerine gelmesidir. Biz boşluğu dolduramadık öldük bittik diye bakılmamalıdır. Türkiye opsiyonsuz değildir. Ulusal sistemlerle vereceğimiz kabiliyetlerle tahminen hiç bir alternatif sisteme gereksinimimiz olmayacak. Benim arzum keşke bu süreci süratle başarabilsek ve bunların hiç birine muhtaç olmasak. F-16 bazında elimizdeki F-16’larla modernize etmekle ilgili son derece iddialıyız. ABD hiç bir şey vermese bile F-16’ları devreye alabilecek yerli sistemleri üzerine koyma kabiliyetimiz var. Biz bütün gücümüzle Türkiye’nin hava kabiliyetlerini ele güne mecbur kılmayacak biçimde oluşturacağız. Üzerine koyacağınız kabiliyetler epeyce kıymetli. Silah sistemlerinin ne kadarı denetiminizde olduğunuz üzere bir dizi senaryo var. Hepsini çalışıp kolları sıvamamız gerekiyor. Türkiye kendi taleplerini yaptı. Bütün gücümüzle çalışacağımızı söyleyebilirim.
YUNANİSTAN’IN SİLAHLANMASI VE AMBARGONUN KALDIRILMASI İLE GÜÇ İSTİKRARI TÜRKİYE’NİN ALEYHİNE Mİ DEĞİŞİYOR?
Bir taraf silahlanmaya devam ediyor. Türkiye içeride yapacağı hiç bir sistemi dışarıdan almamalıdır. Biz bundan epey çektik. Dünyada fazlaca sayıda SİHA yapan ülke var niye Türkiye’nin SİHA’ları öne çıkıyor? Teknolojileriniz kıymetli, onların kombinasyonu değerli. Senaryoları hesaba katmanız gerekiyor. Kendimizi daima olarak yenilemek zorunda olduğumuzun farkında olmalıyız. Bu gelişmeler Türkiye’nin aleyhine üzere görünen gelişmeler bizi daha da uğraşlı hale getirebilir.
Bu ülke bıçak kemiğe dayandığında bayanı ve erkeği ile uğraş alanına girmiş ve ayağa kalkabilmiş bir ülkedir. Türkiye alternatifsiz değildir. Bu süratle gidersek bakılırsaceksiniz epeyce daha yeni eserler ortaya çıkacak.
TÜRKİYE’NİN İNSANSIZ SU ÜSTÜ ARACI ‘MARLİN’ NATO TATBİKATINDA
Dünyanın birinci elektronik harp kabiliyetine sahip Türkiye’nin insansız suüstü aracı(SİDA) MARLİN, NATO tatbikatında kullanıldı. Platformu ortaya çıkardıktan daha sonra üzerine koyacağınız sistemlerle ilgili hayli opsiyona sahipsiniz. Üzerine füzeler koyabilirsiniz burada olduğu üzere elektronik harp sistemleri koyabilirsiniz. Bu onlardan birisidir. Üzerine koyduğumuz sistem elektronik harp sistemidir. NATO’da tatbikatta vazife aldı. Türkiye NATO üyesi bir ülke ve NATO’nun gücüne güç katan bir yapısı var. Geliştirdiğimiz teknolojiler NATO’nun tatbikatında olduğu üzere oraya güç faktörü olarak yansıyacak şeylerdir.
MARLİN ŞU AN HANGİ BASAMAKTA?
bakılırsav olarak şu an teslim basamağında. Öncelikle bizim buradaki maksadımız kabiliyet gösterimi yapmak. Proje yürütmede bu yeni bir yaklaşım. Ateş gücü füzeler koyabilirsiniz bunların hepsinin denemesi yapıldı. Bunları denedik kameralarla birlikte hassas vuruş yapabilecek kabiliyetler üstüne kondu. Yerlilik oranı yüzde 70’in üzerinde.
DÜNYANIN BİRİNCİ SİHA GEMİSİ: ANADOLU
Gemimiz 230 metre boyunca epey işlevli bir gemi. Gemimizde fazlaca çeşitli donanımlar var helikopterler konuşlandırılabiliyor. İHA ve uçak koyabileceğiz. İçinde havuz var, çıkartma gemileri konulabiliyor. İçinde tam teşkilatlı bir hastane sistemimiz var. Sıhhat, lojistik için çeşitli limanlara gönderilebilir. NATO’da değerli bir güç çarpanı olacak. Hem bir caydırıcı öge olarak devrede olabilir. Afet, savaş ortamlarında kullanılabilecek bir gemidir.
İlk etapta helikopter asıllı düşünülmüştü. Biz uçaklarda olabilsin diye bir değişiklik yaptık. F-35 planımızda F-35 B’ler yoktu. F-35 B işletmesi kıymetli bir uçaktı. F-35 günün birinde Türkiye’ye dönerse bunun üzerine inip kalkabilir.
TB-3, KIZILELMA’nın platformda iniş kalkış yapabileceği biçimde tasarımı devam ediyor. Bu gemi ile birlikte Türkiye kabiliyet kazandı. Bu ölçekteki bir platformu yapabilecek durumdayız. Daha aktüeli yapılabilir.
Bu yılın sonu yahut önümüzdeki yılın başında devreye girecek. Çıkarma gemilerimiz olacak. TB-3’ün entegrasyonu yılın daha sonraki etaplarında olabilir. Aslında büyüklük açısından bunun bir az daha küçüğü diğer bir gemimiz var. O lojistik takviye gemisi o da seneye devreye girecek geminin ismi Derya.
BUNLARI KORUYACAK OLAN MUHARİP GEMİLERDE SON DURUM NE?
MİLGEM var. MİLGEM’in i sınıfı dediğimiz gemiler. Gelecek seneye onu da bakılırsaceğiz. O gemimizde hava savunma sistemleri olacak. Hava savunma sistemleri de yerli olacak.
İLK YERLİ DENİZ FÜZESİ ATMACA HAKKINDA!
Bu bir seyir füzesidir. Bu tip füzeleri temin eden ABD makamlarıydı. Bu tıp bir sistemi kendimiz yapıyoruz. Atmacanın daha evvelki modellerinde motorumuz yabancı ülkeden gelen motordu. Bunu da artık yerlileştirdik. Artık seri üretim kademesindedir. Çeşitli kabiliyet ve menzillerde bunların kardeşleri gündeme geldi Çakır projemiz de bunlardan biridir.
MİLLİ MUHARİP UÇAK HAKKINDA
Takvimde bir değişiklik yok. İmalatları başladı. Birinci prototip uçuşu 2025. O sırada bir dizi sistemi 5. kuşak diyemeyeceğimiz sistemler olabilir birinci uçuşlarda. 2030’da 5. kuşaktan bahsediyor olacağız.
BİRLEŞİK KRALLIK İLE MOTOR TEMİNİ PROJESİ VARDI. SON DURUM NEDİR?
Orada motor temini yoktu zira o denli bir motor yok. Bu uçağın gereksinimlerini karşılayacak bir motor yok. Bu uçağımızın operasyonel gereksinimleri bir tık daha üstte. Birinci başlayacağımız motor belli etapları geçelim diye kullanılacak motor. Yeni bir motor konusunda bir duraklama olduysa da muhakkak bir kurallar vardı onları müzakere ettik, âlâ bir kademeye geldik. bu biçimde bir projede Türkiye’nin bütün kaynaklarının devrede olması gerektiğine inanırız. Paydaşlığı verelim çekilelim biçiminde bir yaklaşım başarılı olamaz.
Diğer ülkelerde bize dost dediğimiz ülkelerin bu projeye iştirakini bekliyoruz. Bu projede F-35 üzere olabilir. Bu tıp projeler savlı projeler birliktelikle projenin uzun soluklu selameti açısından olumludur. Dost ve kardeş statüsünde olan ülkelerle bunun görüşülmesinde sakınca yok.
HÜRJET 2023’TE UÇACAK MI?
İddiamız o. GÖKBEY’e birinci başlandığı vakit 5 yıl müddet verildi. Birebir ay ve gün saatte uçtu. Uçtuğu vakit helikopterde deneyimli olan şirketler ‘siz delisiniz’ dediler. Biraz da kimi konularda gözü kara gidiyoruz.
Haberin Detayları Geliyor…
Son dakika gelişmelere anında ulaşmak için Haber7 uygulamasını akıllı cihazlarınıza (iOS, Android) kurabilir, Twitter’da @Haber7 hesabını takip edebilirsiniz.
App Store Google Play Takip Et
Okumaya devam et...