Ilayda
New member
Tefrik Edilmiş: Ayrılığın İçinde Saklı Bir Bütünlük Hikâyesi
Selam dostlar,
Uzun zamandır yazmak istediğim bir konuydu bu. Hani bazen bir kelimeye takılırsın, anlamı sadece sözlükte değil, içinde yankılanır ya… İşte “tefrik edilmiş” öyle bir kelime benim için. Geçenlerde yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum; belki siz de kendinizden bir parça bulursunuz.
---
Bir Akşamüstü Ayrılığı
O akşam yağmur ince ince yağıyordu. Şehrin gürültüsü bile sanki sessizleşmişti. Kafede, pencereden dışarıyı izlerken Eren’in sesi yankılandı:
“Bence artık birbirimizi yıpratmadan noktayı koymalıyız, Asya.”
Asya başını kaldırdı, gözleri buğulandı ama dudaklarının kenarında belli belirsiz bir tebessüm vardı. “Sen hep çözüm odaklısındır, Eren. Bazen bir şeyin çözümü ayrılık değildir, bilirsin değil mi?”
Eren derin bir nefes aldı. “Ama bazen, birbirini tefrik etmek gerekir. Yoksa bütün olmanın kıymeti anlaşılmaz.”
O an Asya durdu. “Tefrik edilmiş…” diye mırıldandı.
Bu kelime, ayrılığın sadece bir kopuş değil, anlamlı bir ayıklanma olduğunu hatırlattı ona. Bazen birlikte kalmak, iki insanı eksiltirken; ayrılmak, her birine yeniden tam olma şansı verirdi.
---
Erkeklerin Stratejisi, Kadınların Sezgisi
Eren, bir mühendis gibi düşünürdü. Hayat, planlanabilir bir sistemdi onun için. Problem varsa, çözüm de olmalıydı.
Asya ise bir terapist gibiydi; duyguların, sezgilerin, kırık cümlelerin arasında anlam bulurdu.
İkisinin dünyası hep kesişmişti ama hiçbir zaman tamamen örtüşmemişti.
Bir tartışmalarında Eren demişti: “Ben seni anlamak istiyorum ama sen sadece hissetmemi istiyorsun.”
Asya cevap vermişti: “Çünkü anlamak, bazen hissetmekle başlar.”
Eren bunu duyar duymaz sustu. İçinde bir denklem çözülememiş gibi kaldı o cümle.
Asya, onun suskunluğuna baktı ve fark etti: Erkeklerin çoğu, duyguların kaosuna tahammül edemez; kadınlarsa o kaosun içinden düzeni bulur.
---
Tefrik Edilmek: Ayrılığın İçinde Saklı Bir Öğreti
Aslında “tefrik edilmiş” kelimesi Arapça kökenlidir, “ayrılmış, farklılaştırılmış, seçilmiş” anlamına gelir. Ama ben bu kelimeyi sadece fiziksel bir ayrılıkla değil, ruhsal bir farkındalıkla eş tutuyorum.
Eren ve Asya birbirlerinden ayrıldılar ama aslında birbirlerini ayırt etmeyi, fark etmeyi öğrendiler.
Asya, Eren’in duygusuz olmadığını; sadece duygularını ifade etmeyi bilmediğini anladı.
Eren ise Asya’nın “fazla duygusal” olmadığını, sadece kalbini yüksek sesle yaşadığını fark etti.
Birbirlerini “tefrik ettiklerinde”, yani birbirlerinin ayrı bir varlık olduğunu kabul ettiklerinde, sevgileri bitmedi — sadece biçim değiştirdi.
Çünkü bazen ayrılık, nefretin değil; saygının göstergesidir.
---
Forumdaşlar, Siz Hiç Tefrik Edildiniz mi?
Bazen bir dosttan, bazen bir sevgiliden, bazen de eski halimizden “tefrik ediliriz”.
Bir gün aynaya bakarsınız ve “Artık aynı kişi değilim” dersiniz. O anda anlarsınız ki; ayrılık, sadece iki insanın yollarını ayırması değil, insanın kendi içindeki fazlalıkları da geride bırakmasıdır.
Ben de Eren gibi düşünen biriydim eskiden; her şeyi çözmek isterdim. Ama Asya gibi hissetmeye başladığımda, bazı şeylerin çözülmesi değil, yaşanması gerektiğini fark ettim.
Hayat bazen bizi “tefrik eder” ki, yeniden bir araya geldiğimizde kim olduğumuzu bilelim.
---
Eren’in Son Mesajı
Ayrılıklarından aylar sonra, Asya’ya kısa bir mesaj geldi:
“Her şey yolunda mı? Sadece merak ettim.”
Asya’nın içinden bir sıcaklık geçti. “Evet, yolunda. Sen nasılsın?”
Eren’in cevabı kısa ama derindi: “Artık seni anlamaya çalışmıyorum, sadece anlıyorum.”
Bu cümle, Asya’nın gözlerinden bir damla yaş olarak süzüldü.
İşte o an, “tefrik edilmiş” olmanın özünü hissetti: Ayrı ama eksik değil, uzak ama anlayışla dolu.
---
Son Söz: Ayrılığın Öğrettiği Birlik
Dostlar,
“Tefrik edilmiş” olmak; yitirmek değil, anlamaktır.
Birini tefrik ettiğinde, onu kalbinden atmazsın — sadece kalbinde yerini doğru çizersin.
Bazı insanlar hayatına bir bütün olarak girer ama zamanla parçalara ayrılır. O parçalar, seni sen yapan aynalardır.
Eren ve Asya’nın hikâyesi bana bunu öğretti.
Belki siz de şu anda birinden, bir dönemden, bir duygudan tefrik ediliyorsunuzdur.
Ama unutmayın: Her ayrılık, içimizde yeni bir bağ kurar.
---
Siz Ne Düşünüyorsunuz Forumdaşlar?
Siz hiç “tefrik edilmiş” oldunuz mu?
Birini kaybettiğinizde mi kendinizi buldunuz, yoksa kendinizi bulduğunuzda mı birini kaybettiniz?
Hikâyemi okuduktan sonra düşüncelerinizi yazın.
Belki hepimiz, birbirimizin “tefrik edilmiş” yarısıyız.
Selam dostlar,
Uzun zamandır yazmak istediğim bir konuydu bu. Hani bazen bir kelimeye takılırsın, anlamı sadece sözlükte değil, içinde yankılanır ya… İşte “tefrik edilmiş” öyle bir kelime benim için. Geçenlerde yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum; belki siz de kendinizden bir parça bulursunuz.
---
Bir Akşamüstü Ayrılığı
O akşam yağmur ince ince yağıyordu. Şehrin gürültüsü bile sanki sessizleşmişti. Kafede, pencereden dışarıyı izlerken Eren’in sesi yankılandı:
“Bence artık birbirimizi yıpratmadan noktayı koymalıyız, Asya.”
Asya başını kaldırdı, gözleri buğulandı ama dudaklarının kenarında belli belirsiz bir tebessüm vardı. “Sen hep çözüm odaklısındır, Eren. Bazen bir şeyin çözümü ayrılık değildir, bilirsin değil mi?”
Eren derin bir nefes aldı. “Ama bazen, birbirini tefrik etmek gerekir. Yoksa bütün olmanın kıymeti anlaşılmaz.”
O an Asya durdu. “Tefrik edilmiş…” diye mırıldandı.
Bu kelime, ayrılığın sadece bir kopuş değil, anlamlı bir ayıklanma olduğunu hatırlattı ona. Bazen birlikte kalmak, iki insanı eksiltirken; ayrılmak, her birine yeniden tam olma şansı verirdi.
---
Erkeklerin Stratejisi, Kadınların Sezgisi
Eren, bir mühendis gibi düşünürdü. Hayat, planlanabilir bir sistemdi onun için. Problem varsa, çözüm de olmalıydı.
Asya ise bir terapist gibiydi; duyguların, sezgilerin, kırık cümlelerin arasında anlam bulurdu.
İkisinin dünyası hep kesişmişti ama hiçbir zaman tamamen örtüşmemişti.
Bir tartışmalarında Eren demişti: “Ben seni anlamak istiyorum ama sen sadece hissetmemi istiyorsun.”
Asya cevap vermişti: “Çünkü anlamak, bazen hissetmekle başlar.”
Eren bunu duyar duymaz sustu. İçinde bir denklem çözülememiş gibi kaldı o cümle.
Asya, onun suskunluğuna baktı ve fark etti: Erkeklerin çoğu, duyguların kaosuna tahammül edemez; kadınlarsa o kaosun içinden düzeni bulur.
---
Tefrik Edilmek: Ayrılığın İçinde Saklı Bir Öğreti
Aslında “tefrik edilmiş” kelimesi Arapça kökenlidir, “ayrılmış, farklılaştırılmış, seçilmiş” anlamına gelir. Ama ben bu kelimeyi sadece fiziksel bir ayrılıkla değil, ruhsal bir farkındalıkla eş tutuyorum.
Eren ve Asya birbirlerinden ayrıldılar ama aslında birbirlerini ayırt etmeyi, fark etmeyi öğrendiler.
Asya, Eren’in duygusuz olmadığını; sadece duygularını ifade etmeyi bilmediğini anladı.
Eren ise Asya’nın “fazla duygusal” olmadığını, sadece kalbini yüksek sesle yaşadığını fark etti.
Birbirlerini “tefrik ettiklerinde”, yani birbirlerinin ayrı bir varlık olduğunu kabul ettiklerinde, sevgileri bitmedi — sadece biçim değiştirdi.
Çünkü bazen ayrılık, nefretin değil; saygının göstergesidir.
---
Forumdaşlar, Siz Hiç Tefrik Edildiniz mi?
Bazen bir dosttan, bazen bir sevgiliden, bazen de eski halimizden “tefrik ediliriz”.
Bir gün aynaya bakarsınız ve “Artık aynı kişi değilim” dersiniz. O anda anlarsınız ki; ayrılık, sadece iki insanın yollarını ayırması değil, insanın kendi içindeki fazlalıkları da geride bırakmasıdır.
Ben de Eren gibi düşünen biriydim eskiden; her şeyi çözmek isterdim. Ama Asya gibi hissetmeye başladığımda, bazı şeylerin çözülmesi değil, yaşanması gerektiğini fark ettim.
Hayat bazen bizi “tefrik eder” ki, yeniden bir araya geldiğimizde kim olduğumuzu bilelim.
---
Eren’in Son Mesajı
Ayrılıklarından aylar sonra, Asya’ya kısa bir mesaj geldi:
“Her şey yolunda mı? Sadece merak ettim.”
Asya’nın içinden bir sıcaklık geçti. “Evet, yolunda. Sen nasılsın?”
Eren’in cevabı kısa ama derindi: “Artık seni anlamaya çalışmıyorum, sadece anlıyorum.”
Bu cümle, Asya’nın gözlerinden bir damla yaş olarak süzüldü.
İşte o an, “tefrik edilmiş” olmanın özünü hissetti: Ayrı ama eksik değil, uzak ama anlayışla dolu.
---
Son Söz: Ayrılığın Öğrettiği Birlik
Dostlar,
“Tefrik edilmiş” olmak; yitirmek değil, anlamaktır.
Birini tefrik ettiğinde, onu kalbinden atmazsın — sadece kalbinde yerini doğru çizersin.
Bazı insanlar hayatına bir bütün olarak girer ama zamanla parçalara ayrılır. O parçalar, seni sen yapan aynalardır.
Eren ve Asya’nın hikâyesi bana bunu öğretti.
Belki siz de şu anda birinden, bir dönemden, bir duygudan tefrik ediliyorsunuzdur.
Ama unutmayın: Her ayrılık, içimizde yeni bir bağ kurar.
---
Siz Ne Düşünüyorsunuz Forumdaşlar?
Siz hiç “tefrik edilmiş” oldunuz mu?
Birini kaybettiğinizde mi kendinizi buldunuz, yoksa kendinizi bulduğunuzda mı birini kaybettiniz?
Hikâyemi okuduktan sonra düşüncelerinizi yazın.
Belki hepimiz, birbirimizin “tefrik edilmiş” yarısıyız.