Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Lideri Orhan Turan, 14. Rekabet Kongresi’nde konuştu.
Yatırım için düşük faizin kâfi olmadığını, finansmana erişimin de kıymetli olduğunu lisana getiren Turan, “Düşük faiz siyasetinin emelleri yeniden ele alınmalı. Bankacılarla birlikte iş dünyası da krediye erişemediğini söylüyor” dedi.
“Küreselde yaşanan sıkıntılar ve içeride karar süren makroekonomik istikrarsızlık ister istemez dikkatleri bugünü kurtarmaya getiriyor” diyen Turan, şunları söylemiş oldu:
“Küresel likiditenin azalması ve maliyetinin yükselmesi, ABD ve Çin’deki yavaşlama ve Avrupa’yı tehdit eden ekonomik daralma ülkemiz açısından da ekonomik ufku belirginsizleştiriyor. Bu şartlar altında ihracat ve büyüme perspektiflerin zorlaşması, dış açığının finansmanının külfete düşmesi ihtimali de yükseliyor. Hakikaten büyüme göstergeleri yavaşlıyor, ihracat sürat kesiyor, cari açık yükseliyor. Ekimde ihracatın artışı yüzde 2, şayet altın ihracatını çıkarırsak eksi 3.
GÜVEN YALNIZCA EKONOMİK SİYASETLER İLE ELDE EDİLEMEZ: İktisattaki öngörü ufkunun uzaması ve ülkenin geleceğine inanç duyulması yalnızca ekonomik siyasetler ile elde edilemez. İş, ferdi ve toplumsal hayatın tüm alanlarında sağlam ve kapsayıcı kurumları ve kuralları hayata geçirmeden, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, söz özgürlüğü, kuvvetler ayrılığı, denetleyici ve düzenleyici kurumların özerkliği üzere alanlarda ilerleme sağlamadan, iktisadımızı yeşil ve dijital dönüşüme hazırlayacak adımları rahatlıkla atabileceğiniz bir yer olmayacaktır.
Tüm bunlara karşın ekonomimizin geçmişten gelen yapısal problemlerini çözebilir, bugün karşı karşıya kalınan konjonktürden kaynaklanan ek zorlukların üstesinden gelebiliriz.
GÜVENİLİR VE KAPSAYICI KURUM VE KURALLARI HAYATA GEÇİRMEK ÖNCELİK OLMALI: Önümüzdeki devir hepimizin daha müreffeh yaşayacağı, adil, çevreci ve saygın bir Türkiye yaratmak için yeni bir anlayışla geleceği inşa raporumuzda vurguladığımız üzere; insan, bilim ve kurumların değerine dikkat çekiyorum. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını inşa ederken insanımızın yetkinliklerini geliştirmek, bilimsel gelişmelere ayak uydurmak ve iktisattan demokrasiye tüm alanlarda sağlam ve kapsayıcı kurum ve kuralları hayata geçirmek öncelik olmalı.” (EKONOMİ SERVİSİ)
Okumaya devam et...
Yatırım için düşük faizin kâfi olmadığını, finansmana erişimin de kıymetli olduğunu lisana getiren Turan, “Düşük faiz siyasetinin emelleri yeniden ele alınmalı. Bankacılarla birlikte iş dünyası da krediye erişemediğini söylüyor” dedi.
“Küreselde yaşanan sıkıntılar ve içeride karar süren makroekonomik istikrarsızlık ister istemez dikkatleri bugünü kurtarmaya getiriyor” diyen Turan, şunları söylemiş oldu:
“Küresel likiditenin azalması ve maliyetinin yükselmesi, ABD ve Çin’deki yavaşlama ve Avrupa’yı tehdit eden ekonomik daralma ülkemiz açısından da ekonomik ufku belirginsizleştiriyor. Bu şartlar altında ihracat ve büyüme perspektiflerin zorlaşması, dış açığının finansmanının külfete düşmesi ihtimali de yükseliyor. Hakikaten büyüme göstergeleri yavaşlıyor, ihracat sürat kesiyor, cari açık yükseliyor. Ekimde ihracatın artışı yüzde 2, şayet altın ihracatını çıkarırsak eksi 3.
GÜVEN YALNIZCA EKONOMİK SİYASETLER İLE ELDE EDİLEMEZ: İktisattaki öngörü ufkunun uzaması ve ülkenin geleceğine inanç duyulması yalnızca ekonomik siyasetler ile elde edilemez. İş, ferdi ve toplumsal hayatın tüm alanlarında sağlam ve kapsayıcı kurumları ve kuralları hayata geçirmeden, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, söz özgürlüğü, kuvvetler ayrılığı, denetleyici ve düzenleyici kurumların özerkliği üzere alanlarda ilerleme sağlamadan, iktisadımızı yeşil ve dijital dönüşüme hazırlayacak adımları rahatlıkla atabileceğiniz bir yer olmayacaktır.
Tüm bunlara karşın ekonomimizin geçmişten gelen yapısal problemlerini çözebilir, bugün karşı karşıya kalınan konjonktürden kaynaklanan ek zorlukların üstesinden gelebiliriz.
GÜVENİLİR VE KAPSAYICI KURUM VE KURALLARI HAYATA GEÇİRMEK ÖNCELİK OLMALI: Önümüzdeki devir hepimizin daha müreffeh yaşayacağı, adil, çevreci ve saygın bir Türkiye yaratmak için yeni bir anlayışla geleceği inşa raporumuzda vurguladığımız üzere; insan, bilim ve kurumların değerine dikkat çekiyorum. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını inşa ederken insanımızın yetkinliklerini geliştirmek, bilimsel gelişmelere ayak uydurmak ve iktisattan demokrasiye tüm alanlarda sağlam ve kapsayıcı kurum ve kuralları hayata geçirmek öncelik olmalı.” (EKONOMİ SERVİSİ)
Okumaya devam et...