Ticaret Bakanlığı’nın haksız rekabeti engelleme sebebi öne sürülerek hazırladığı yeni yasanın devamı olarak görülen Rekabet Kanunu’na bölüm temsilcileri, son senelerda kesime giren yabancı yatırımlarının önünü kapatıp, kaçıracağı için kanuna itiraz ediyor. Ayrıyeten e-ticaret şirketlerinin değerlemelerini düşüreceğini de savunuyor.
E-TİCARET KESİMİ AĞIR BİR KONTROL VE BASKI BEKLİYOR
Dünya Gazetesi’nden Selenay Yağcı’nın haberine nazaran, dünyada dijital rekabetin arttığı trend olduğunu Amerika’da da Çin’de de rekabet kuralları sıkılaştığını belirten bölüm temsilcileri, lakin bunun dikkatli yapılması gerektiğini savunuyor. Kesim, e-ticaret maddesindeki ‘dudak uçuklatan’ lisans bedellerinin şokunu atlatamadan bir adım daha gelmesinin e-ticaretin öngörülebilirliğini zedelediği ve dalın büyümesini etkileyeceğini ekledi. Bu Rekabet Kanunu değişikliğinden daha sonra e-ticaret kesimi ağır bir kontrol ve baskın bekliyor. Yerli şirketler de yurtdışı atılımlarını hızlandırıp yatırımlarıyla yurtdışına kaçabilir. Satıcılar yani KOBİ’ler tarafında pazar yerlerinin algısı düşerek, Tiktok, Instagram üzere alanlara kayma yaşanabilir.
‘BÜYÜME POTANSİYELİNİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK’
E-ticaret kesim temsilcileri, şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye, orantısız regülasyon riskinin yüksek olduğunu göstermiş oldu. Bu da yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan yatırımlarını sorgulamasına niye oldu. Yatırım yapıldıktan daha sonra oyunun kuralları tepetaklak olursa, bilhassa bir şirketi gaye alıyormuş üzere görünürse Türkiye e-ticaret için yatırım riski olan bir ülke olarak görülür. halbuki tüm dünyada muhakkak olgunluğa erişen e-ticaret için Türkiye’de epey potansiyel var. Bu büyüme potansiyelini olumsuz etkileyecek. Özünde bakacak olursak, Rekabet Kanunu değişikliği e-ticaret kanunun devamı niteliğinde. Kamu otoritesi duruma Rekabet Kurumunu da dahil ediyor. Lakin tarifleri Ticaret Bakanlığı mı, Rekabet Kurumu mu belirliyor, anlaşılmıyor.
SEKTÖRÜN BAŞI KARIŞTI
Rekabet dalının bu adımı e-ticaretin dinamosu pazar yerlerine ‘benimle müzakere etmek zorundasınız’ diyor. Yıllık gelirleri ve kullanıcı sayılarına bakılarak, kıymetli pazar gücüne sahip teşebbüsler tespit edilecek. Bu tespit, çabucak sonrasında çıkarılacak bir bildiriye nazaran yapılacak. “Büyüklük” kriterine dahil olan işletmeler daha sıkı kurallarla denetlenecek. Büyüklük tarifini Rekabet Kurumu mu, yapacak yoksa Ticaret Bakanlığı mı yapacak, burada bölümün başı bir karıştı.
En çarpıcı kısım reklam veren yayıncı içindeki para alakasının bildirilmesi. Büyük pazar hissesine sahip şirketler, kamuya açık olmayan bilgileri, ticari kullanıcılarla rekabet ederken kullanamayacak unsuru Google üzere şirketlerin maksat kitlesi reklamlarını bile etkileyebilir. E-ticaretteki büyük şirketler, kullanıcılara sundukları eserleri, kendilerince sunulan kargo üzere diğer hizmetlere bağlı hale getiremeyecek hususu ise e-ticaretin en kıymetli sorunlarından biri olan süratli teslimata bir darbe vurabilir.”
Sektör, yasanın da Rekabet Kanunu’ndaki değişikliğin de aslında tüm dünyada yayılan Harika App trendine karşı bir adım olarak düşünüyor. Muhteşem App’lerin önünü kesecek. Kullanıcı sayısı yüksek, yüksek tüketici trafiğini edinmiş platformların, hizmet alanlarını genişleterek öteki dallara girmesi hızlanmıştı. Büyük platformlar girdiği her dalda, müşteri tarafında bilinirliğinin yüksek olması sebebiyle de başarılı oluyor. Bu da girişimcilik ekosisteminin önünü açabilir. Teşebbüsçüler, büyük platformlar bu işe girerse kaygısını daha az hissedebilir. (HABER MERKEZİ)
Okumaya devam et...
E-TİCARET KESİMİ AĞIR BİR KONTROL VE BASKI BEKLİYOR
Dünya Gazetesi’nden Selenay Yağcı’nın haberine nazaran, dünyada dijital rekabetin arttığı trend olduğunu Amerika’da da Çin’de de rekabet kuralları sıkılaştığını belirten bölüm temsilcileri, lakin bunun dikkatli yapılması gerektiğini savunuyor. Kesim, e-ticaret maddesindeki ‘dudak uçuklatan’ lisans bedellerinin şokunu atlatamadan bir adım daha gelmesinin e-ticaretin öngörülebilirliğini zedelediği ve dalın büyümesini etkileyeceğini ekledi. Bu Rekabet Kanunu değişikliğinden daha sonra e-ticaret kesimi ağır bir kontrol ve baskın bekliyor. Yerli şirketler de yurtdışı atılımlarını hızlandırıp yatırımlarıyla yurtdışına kaçabilir. Satıcılar yani KOBİ’ler tarafında pazar yerlerinin algısı düşerek, Tiktok, Instagram üzere alanlara kayma yaşanabilir.
‘BÜYÜME POTANSİYELİNİ OLUMSUZ ETKİLEYECEK’
E-ticaret kesim temsilcileri, şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye, orantısız regülasyon riskinin yüksek olduğunu göstermiş oldu. Bu da yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan yatırımlarını sorgulamasına niye oldu. Yatırım yapıldıktan daha sonra oyunun kuralları tepetaklak olursa, bilhassa bir şirketi gaye alıyormuş üzere görünürse Türkiye e-ticaret için yatırım riski olan bir ülke olarak görülür. halbuki tüm dünyada muhakkak olgunluğa erişen e-ticaret için Türkiye’de epey potansiyel var. Bu büyüme potansiyelini olumsuz etkileyecek. Özünde bakacak olursak, Rekabet Kanunu değişikliği e-ticaret kanunun devamı niteliğinde. Kamu otoritesi duruma Rekabet Kurumunu da dahil ediyor. Lakin tarifleri Ticaret Bakanlığı mı, Rekabet Kurumu mu belirliyor, anlaşılmıyor.
SEKTÖRÜN BAŞI KARIŞTI
Rekabet dalının bu adımı e-ticaretin dinamosu pazar yerlerine ‘benimle müzakere etmek zorundasınız’ diyor. Yıllık gelirleri ve kullanıcı sayılarına bakılarak, kıymetli pazar gücüne sahip teşebbüsler tespit edilecek. Bu tespit, çabucak sonrasında çıkarılacak bir bildiriye nazaran yapılacak. “Büyüklük” kriterine dahil olan işletmeler daha sıkı kurallarla denetlenecek. Büyüklük tarifini Rekabet Kurumu mu, yapacak yoksa Ticaret Bakanlığı mı yapacak, burada bölümün başı bir karıştı.
En çarpıcı kısım reklam veren yayıncı içindeki para alakasının bildirilmesi. Büyük pazar hissesine sahip şirketler, kamuya açık olmayan bilgileri, ticari kullanıcılarla rekabet ederken kullanamayacak unsuru Google üzere şirketlerin maksat kitlesi reklamlarını bile etkileyebilir. E-ticaretteki büyük şirketler, kullanıcılara sundukları eserleri, kendilerince sunulan kargo üzere diğer hizmetlere bağlı hale getiremeyecek hususu ise e-ticaretin en kıymetli sorunlarından biri olan süratli teslimata bir darbe vurabilir.”
Sektör, yasanın da Rekabet Kanunu’ndaki değişikliğin de aslında tüm dünyada yayılan Harika App trendine karşı bir adım olarak düşünüyor. Muhteşem App’lerin önünü kesecek. Kullanıcı sayısı yüksek, yüksek tüketici trafiğini edinmiş platformların, hizmet alanlarını genişleterek öteki dallara girmesi hızlanmıştı. Büyük platformlar girdiği her dalda, müşteri tarafında bilinirliğinin yüksek olması sebebiyle de başarılı oluyor. Bu da girişimcilik ekosisteminin önünü açabilir. Teşebbüsçüler, büyük platformlar bu işe girerse kaygısını daha az hissedebilir. (HABER MERKEZİ)
Okumaya devam et...