SCHOTT Orim Pazarlama, Satış ve AR-GE’den Sorumlu Yöneticisi Mesut Tahtacı, “Türkiye potansiyeli çok yüksek bir ülke, bunun göstergesi olarak SCHOTT, 9 milyon avro olan küme tarihinin en büyük yatırımını Türkiye’ye yapıyor. Türkiye’nin geleceğine inancımız tam buradaki yatırımlar devam edecek.” tabirini kullandı.
Almanya merkezli cam şirketi SCHOTT ve bölüm hakkında AA muhabirine değerlendirmede bulunan Tahtacı, şirketin Türkiye’de 1988 yılından beri faaliyetlerini sürdürdüğünü söylemiş oldu.
Tahtacı, SCHOTT Türkiye’nin küme içeresinde kıymetli bir pozisyonda olduğunu vurgulayarak, kümenin teknoloji geliştirmeye yönelik olarak dünyada ve Türkiye’de önemli yatırımlar yaptığını belirtti.
SCHOTT’un inovasyonu merkeze alan ve cam teknolojileri konusunda uzman bir şirket olduğunu kaydeden Tahtacı, “SCHOTT 138 yıllık bir şirket.Kuruluşunda cam olan ve camı merkeze alan bir şirket. Cam teknolojileri konusunda uzmanız. Türkiye’de evvel bir ofis olarak başladık, bugün 2 tane fabrika, 700 çalışanla birlikte faaliyetteyiz.
Dünyada da 34 ülkede 17 bin 500 çalışanla faaliyet gösteriyoruz. Sıhhat, beyaz eşya, tüketici elektroniği, yarı iletkenler, optik, aydınlatma ve görüntüleme, mimari, otomotiv, astronomi ve havacılık alanlarında faaliyet göstermekteyiz. 2,5 milyar avro civarında ciromuz var.” yorumunu yaptı.
Şirketin gelecek maksatlarına ve misyonuna ait bilgi veren Tahtacı, “Bizim ana vizyonumuz bütün insanların hayatına girmek, hayatlarının bir modülü olmak. Bu noktada cam alanındaki uzmanlığımız ve AR-GE’ye verdiğimiz ehemmiyetle kendimizi geliştirip camı bir daha keşfediyoruz. ” dedi.
SCHOTT’un dijitalleşme çalışmalarına öncelik veren bir şirket olduğunu hatırlatan Tahtacı, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Endüstri 4.0 olsun öbür dijital altyapılar olsun SCHOTT bunlara büyük kıymet veriyor. Dijitalin getirdiklerini, teknolojiyi, gerek operasyonel olarak gerekse hayata dair yakından takip ediyoruz. Bunun bir kesimi olmaya çalışıyoruz. 3 şey bizim içi hayli kıymetli. 1’incisi sorumluluk duygusu, bütün paydaşlar manasında çalışanlarımız, müşterilerimiz bize tedarik edenler, ortasında bulunduğumuz topluluk ve gezegenimizle ilgili sorumlu davranmak bizim için fazlaca değerli. 2’ncisi öncü olmak. 3’üncüsü şeffaf olmak. 138 yılda birfazlaca prensip atmış bir şirketiz. Öncü rolümüze devam etmek istiyoruz. Gittikçe daha fazla ehemmiyet kazanan iş birliği külçeşidini ayrılmaz bir kesimimiz olarak görüyoruz.”
Tahtacı, 2030’da karbon nötr olmayı hedeflediklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Buna da 3 biçimde ulaşacağız. 1’incisi değiştirilebilir bütün teknolojileri kablo nötr hale getirmek.Yani vazgeçebileceğimiz her şeyden vazgeçmek. 2’nci basamakta daha güç efektif tahlillere gerçek gitmek istiyoruz. Bu noktada verimliliği sağlamak kıymetli. Bir başka adım ise enerjiyi azaltamadığımız kesinlikle kullanmamız gereken yerde yeşil güçten istifade etmek.”
Türkiye’nin ihracat açısından epeyce değerli bir ülke olduğuna dikkati çeken Tahtacı,”Türkiye için en kıymetli ihracatçı kesimlerden bir tanesi beyaz eşya bölümü. Bu noktada beyaz eşya ana endüstrilerinde ve yan endüstrilerinde üretimlerin değerli bir kısmı ihraç ediliyor. Bizde de durum farklı değil, hem yurt ortasındaki üreticilere tıpkı vakitte yurt haricindeki üreticilere tedarik sağlıyoruz ve üretimimizin kıymetli bir kısmı ihraç ediliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Tahtacı, Türkiye’nin potansiyeli çok yüksek bir ülke olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Bunun göstergesi olarak SCHOTT, 9 milyon avro olan küme tarihinin en büyük yatırımını Türkiye’ye yapıyor. Türkiye’nin geleceğine inancımız tam ve buradaki yatırımlar devam edecek. Bolu’da açacağımız yeni tesisimize birinci etapta 20 bin metrekarelik kapalı alanla başlıyoruz. Daha büyüme potansiyelimiz var. Bu tesis toplam kapasitemize yüzde 20’ye yakın bir büyüme getirecek. Burada ekseriyetle fırın, ocak, davlumbaz ve buzdolabı ön kapak camları üzere katma bedelli eserleri üreteceğiz.”
“TÜRKİYE KATMA BEDELLİ ÜRETİM YAPAN BİR ÜLKE”
Beyaz eşya bölümünde Türkiye’nin katma paha üreten bir ülke olduğunun altını çizen Tahtacı, “Türkiye’deki üretim dinamiği gittikçe daha epeyce katma kıymet üreten, daha fazlaca teknoloji üreten, yenilikçi eserlere yanlışsız kayıyor.” dedi.
Tahtacı, SCHOTT’un bilim adamlarıyla çalıştığına dikkati çekerek, “Müşterilerin beklentileri doğrultusunda yenilikçi eserler geliştiriyoruz. Hem küreselin gücünü ardımıza alıyoruz tıpkı vakitte buradaki lokal kontaklı, lokal diyalogla müşteri muhtaçlığını tespit edip o tespite uygun eserler geliştiriyoruz.” dedi.
SCHOTT’un Almanya’daki en eski vakıf şirketlerinden biri olduğunu belirten Tahtacı, “Bir aile yahut şahsa ilişkin değiliz. ötürüsıyla karımızın tamamı ya üniversitelere bilimsel çalışmaları desteklemek ya da kendi teknolojimizi kendi işimizi daha ileri götürmek için kullanılıyor. Yani insan kaynağımıza, kendi teknolojimize, AR-GE’ye ve bilime yatırım yapıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
KAYNAK: AA
Okumaya devam et...
Almanya merkezli cam şirketi SCHOTT ve bölüm hakkında AA muhabirine değerlendirmede bulunan Tahtacı, şirketin Türkiye’de 1988 yılından beri faaliyetlerini sürdürdüğünü söylemiş oldu.
Tahtacı, SCHOTT Türkiye’nin küme içeresinde kıymetli bir pozisyonda olduğunu vurgulayarak, kümenin teknoloji geliştirmeye yönelik olarak dünyada ve Türkiye’de önemli yatırımlar yaptığını belirtti.
SCHOTT’un inovasyonu merkeze alan ve cam teknolojileri konusunda uzman bir şirket olduğunu kaydeden Tahtacı, “SCHOTT 138 yıllık bir şirket.Kuruluşunda cam olan ve camı merkeze alan bir şirket. Cam teknolojileri konusunda uzmanız. Türkiye’de evvel bir ofis olarak başladık, bugün 2 tane fabrika, 700 çalışanla birlikte faaliyetteyiz.
Dünyada da 34 ülkede 17 bin 500 çalışanla faaliyet gösteriyoruz. Sıhhat, beyaz eşya, tüketici elektroniği, yarı iletkenler, optik, aydınlatma ve görüntüleme, mimari, otomotiv, astronomi ve havacılık alanlarında faaliyet göstermekteyiz. 2,5 milyar avro civarında ciromuz var.” yorumunu yaptı.
Şirketin gelecek maksatlarına ve misyonuna ait bilgi veren Tahtacı, “Bizim ana vizyonumuz bütün insanların hayatına girmek, hayatlarının bir modülü olmak. Bu noktada cam alanındaki uzmanlığımız ve AR-GE’ye verdiğimiz ehemmiyetle kendimizi geliştirip camı bir daha keşfediyoruz. ” dedi.
SCHOTT’un dijitalleşme çalışmalarına öncelik veren bir şirket olduğunu hatırlatan Tahtacı, kelamlarını şöyleki sürdürdü:
“Endüstri 4.0 olsun öbür dijital altyapılar olsun SCHOTT bunlara büyük kıymet veriyor. Dijitalin getirdiklerini, teknolojiyi, gerek operasyonel olarak gerekse hayata dair yakından takip ediyoruz. Bunun bir kesimi olmaya çalışıyoruz. 3 şey bizim içi hayli kıymetli. 1’incisi sorumluluk duygusu, bütün paydaşlar manasında çalışanlarımız, müşterilerimiz bize tedarik edenler, ortasında bulunduğumuz topluluk ve gezegenimizle ilgili sorumlu davranmak bizim için fazlaca değerli. 2’ncisi öncü olmak. 3’üncüsü şeffaf olmak. 138 yılda birfazlaca prensip atmış bir şirketiz. Öncü rolümüze devam etmek istiyoruz. Gittikçe daha fazla ehemmiyet kazanan iş birliği külçeşidini ayrılmaz bir kesimimiz olarak görüyoruz.”
Tahtacı, 2030’da karbon nötr olmayı hedeflediklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Buna da 3 biçimde ulaşacağız. 1’incisi değiştirilebilir bütün teknolojileri kablo nötr hale getirmek.Yani vazgeçebileceğimiz her şeyden vazgeçmek. 2’nci basamakta daha güç efektif tahlillere gerçek gitmek istiyoruz. Bu noktada verimliliği sağlamak kıymetli. Bir başka adım ise enerjiyi azaltamadığımız kesinlikle kullanmamız gereken yerde yeşil güçten istifade etmek.”
Türkiye’nin ihracat açısından epeyce değerli bir ülke olduğuna dikkati çeken Tahtacı,”Türkiye için en kıymetli ihracatçı kesimlerden bir tanesi beyaz eşya bölümü. Bu noktada beyaz eşya ana endüstrilerinde ve yan endüstrilerinde üretimlerin değerli bir kısmı ihraç ediliyor. Bizde de durum farklı değil, hem yurt ortasındaki üreticilere tıpkı vakitte yurt haricindeki üreticilere tedarik sağlıyoruz ve üretimimizin kıymetli bir kısmı ihraç ediliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Tahtacı, Türkiye’nin potansiyeli çok yüksek bir ülke olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Bunun göstergesi olarak SCHOTT, 9 milyon avro olan küme tarihinin en büyük yatırımını Türkiye’ye yapıyor. Türkiye’nin geleceğine inancımız tam ve buradaki yatırımlar devam edecek. Bolu’da açacağımız yeni tesisimize birinci etapta 20 bin metrekarelik kapalı alanla başlıyoruz. Daha büyüme potansiyelimiz var. Bu tesis toplam kapasitemize yüzde 20’ye yakın bir büyüme getirecek. Burada ekseriyetle fırın, ocak, davlumbaz ve buzdolabı ön kapak camları üzere katma bedelli eserleri üreteceğiz.”
“TÜRKİYE KATMA BEDELLİ ÜRETİM YAPAN BİR ÜLKE”
Beyaz eşya bölümünde Türkiye’nin katma paha üreten bir ülke olduğunun altını çizen Tahtacı, “Türkiye’deki üretim dinamiği gittikçe daha epeyce katma kıymet üreten, daha fazlaca teknoloji üreten, yenilikçi eserlere yanlışsız kayıyor.” dedi.
Tahtacı, SCHOTT’un bilim adamlarıyla çalıştığına dikkati çekerek, “Müşterilerin beklentileri doğrultusunda yenilikçi eserler geliştiriyoruz. Hem küreselin gücünü ardımıza alıyoruz tıpkı vakitte buradaki lokal kontaklı, lokal diyalogla müşteri muhtaçlığını tespit edip o tespite uygun eserler geliştiriyoruz.” dedi.
SCHOTT’un Almanya’daki en eski vakıf şirketlerinden biri olduğunu belirten Tahtacı, “Bir aile yahut şahsa ilişkin değiliz. ötürüsıyla karımızın tamamı ya üniversitelere bilimsel çalışmaları desteklemek ya da kendi teknolojimizi kendi işimizi daha ileri götürmek için kullanılıyor. Yani insan kaynağımıza, kendi teknolojimize, AR-GE’ye ve bilime yatırım yapıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
KAYNAK: AA
Okumaya devam et...