Karaismailoğlu, Ulusal Elektrikli Tren’in 10 bin kilometre yol katettiğini hatırlatarak, “Bu yıl ortasında yolcu taşımaya başlayacağız. Şu anda azamî işletme suratı 160 kilometre. Bu sürate 153 saniyede ulaşabiliyor. Bunu 225 kilometreye çıkarmak için çalışıyoruz. Bölgesel tren sınırlarında elektrikli tren çalışabilecek” dedi.
Önemli açıklamalarda bulunan Karaismailoğlu şu sözlerde bulundu:
Son periyotta Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı demiryolları yatırımlarına yük verdi. Şu anda devam eden çizgilerde durum nedir?
4 bin 500 kilometre demiryolu inşaatı sürüyor. Bunu artarak devam ettireceğiz. Şu anda Ankara-İzmir, Bursa-Ankara, Konya-Mersin oradan Gaziantep’e süratli tren sınırlarıyla ilgili çalışma devam ediyor. Üçüncü Köprü güzergâhını da yapacağız. İstanbul ile Ankara içindeki seyahati 1.5 saate indirecek olan güzergâh 3 etap halinde yapılacak. Bu tamamlandığında Ankara-İstanbul içinde 350 kilometre süratle gidecek. 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’na bakılırsa, süratli tren temasına sahip olan vilayet sayısını 8’den 52’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. Bu da şu anda 19.5 milyon yolcu sayısının 350 milyona çıkması demek…
“HEDEF 225 KİLOMETRE”
Milli Elektrikli Tren ne vakit yolcu taşımaya başlayacak?
Şu anda 10 bin kilometre yol katetti. Sakarya’da bulunan TÜRASAŞ’ta yapılıyor. Bu yıl ortasında yolcu taşımaya başlayacağız. Şu anda azamî işletme suratı 160 kilometre. Bu sürate 153 saniyede ulaşabiliyor. Bunu 225 kilometreye çıkarmak için çalışıyoruz. Bölgesel tren sınırlarında elektrikli tren çalışabilecek.
İstanbul Havalimanı metrosunun daha evvel eylülde başlayacağını söylemiştiniz. Artık ertelendi. niye?
Havalimanı metrosu 37 kilometre. O kadar kolay değil bu çizgisi yapmak. Burada 10 tane tünel açma makinası çalıştı. Dünyada bir projede bu kadar tünel makinesinin çalıştığını bakılırsamezsiniz. Hatta yerli sinyalizasyon olacak. ASELSAN sistemi kurdu. Artık sertifikasını bu hatta aldıktan daha sonra dünyaya satabilecek. Dünyada bu işi yapan 5 tane firma var. Monopol durumundalar. Biz yerli sinyalizasyon sistemini kurmuş olacağız. Sinyalizasyonun haricinde trenler de yerli olacak. Öteki bir yere gidiyor Türkiye…
Rus havayolu şirketinin 15 Kasım’da KKTC’ye uçmaya başlayacağı belirtiliyor. Burada durum nedir?
Ruslara resmi taleplerini yazmalarını söylemiş olduk. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne gönderecekler. Türkiye bunu inceleyecek.
“KANAL DEDİKODU SİYASETİNE ALET EDİLEMEZ”
Kanal İstanbul projesinde ne basamakta?
Kanal İstanbul’da Sazlıdere Köprüsü’nün imaline başlandı. Yollar ve tren sınırları yapılıyor. Bu, dünyanın en kıymetli projelerden biri. Uzun soluklu bir iş. İmar planları yapıldı. Maliyet birinci baştaki hesaplamalardan biraz daha fazla… 15 milyar dolar olarak hesaplamıştık, 20 milyar doları bulacak. Burayı genel bütçeye yük olmadan yapmak istiyoruz. Proje eninde sonunda hayata geçecek. Bu bir muhtaçlık. Şu anda dünya ticaret hacmi 12 milyar ton. Sayı 2030’da 25 milyar tona çıkacak. Bu yüklerin yüzde 90’ı denizden taşınıyor. Şu anda Boğaz’dan 40 bin gemi geçiyor. Yarın gemi sayısı 60-70 bine çıkarsa Boğaz’dan geçmesi mümkün olmaz. bu biçimde ne olacak? Marmara Denizi gemi havuzuna dönüşür.
ötürüsıyla alternatif bir su yolu planlanması gerekiyor. Bugün olmasa da yarın buna karşı çıkanlar durumu anlayacak. Kanalın doğu kısmında, İstanbul Havalimanı’nın kuzeyinde lojistik liman yapacağız. Bugün gidin bakın, Ambarlı Limanı artık yoğunluğu kaldıramayacak vaziyette… ötürüsıyla Kanal İstanbul teknik bir mevzu, bir dünya vizyonundan bahsediyoruz. Dedikodu siyasetine alet edilecek bir problem değil… Bir de gemi trafiği azaldığında birfazlaca tertip yapma imkânı da olacak. ‘Boğaz’da yüzme, yelken yarışı yapalım’ diye biroldukca teklif geliyor. hiç birisini yapamıyoruz. Geçen gün balıkçılarla bir ortaya geldim. Ekim ayının ortasında balık sürüsü geçiyormuş… Onlar da o gün Boğaz’da balık tutmak istediklerini lakin gemi trafiği niçiniyle tekneye çıkamadıklarını anlattılar. Bunu planlayacağız. Ekimin ortasında balıkların göç ettiği gün gemi trafiğine kapatıp ‘Balık Festivali’ yapmayı planlıyoruz.
Kanal İstanbul’un üretimi için teklif var mı?
Hollanda, Çin, Rusya, Danimarka, Belçika üzere dünyanın birfazlaca ülkesindeki altyapı firmalarından teklif geliyor. Kanal İstanbul’u ‘Biz yapalım’ diyorlar.
“BOĞAZ’DA GELİR 200 MİLYON $’A ÇIKACAK”
Boğaz’dan geçen gemilerden alınan fiyat de arttı. Türkiye bu mevzuda hayli gelir kaybına uğradı…
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne nazaran Türk Boğazları’ndan uğraksız geçen gemilerden alınacak vergi ve harçlara ait fiyatlarda temel teşkil eden “Altın Frank”ın bedelini artık her yıl 1 Temmuz tarihi prestijiyle güncelleyeceğiz. 1983 yılında yüzde 75 oranda indirim yapılarak sabitlenen kur karşılığı ödeme sistemi yapılıyordu. 40 bin gemiden yılda 30 milyon dolar gelir elde ediyorduk. Süveyş Kanalı’nın yıllık geliri 5.6 milyar dolar. Artık bizde de yıllık yaklaşık 200 milyon dolara çıkacak. Bu sayı her yıl artacak.
“YAVUZ SULTAN SELİM’İ TEKRAR İHALE EDEBİLİRİZ”
Yap-İşlet-Devret projelerinde işletme hakkı mühletleri tamamlandığında ne yapılacak? Birinci mühleti bitecek proje sanırım Yavuz Sultan Selim…
Yap-İşlet-Devret projeleri devletten bir kuruş çıkmadan yapılıyor… 2040’tan daha sonra bunlar büsbütün kendini amorti etmeye başlayacak. Osmangazi Köprüsü’nden Kurban Bayramı’nda arife günü 80 bin araç geçti. Bu olmasa o araçların yarısı o seyahati yapamayacaktı. Feribot kapasitesi 25-30 bini geçemezdi. 2027’de Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün işletme mühleti bitiyor. O tarihten daha sonra devlete geçecek. Fikrimi sorarsanız, bir daha ihale edip, oradaki parayla Siirt’teki yolları yaparım. İhaleye ‘sen parayı topla, işletme maliyetlerini üstlen, yüzde 80’ini devlete ver’ diye çıkarım. Bunlar hesaplanmıyor. Yolların işletme maliyetlerini de yüklenici firmalar üstleniyor. Bu da önemli bir maliyet demek…
10 milyar euroluk İstanbul Havalimanı’nna devletin cebinden bir kuruş çıkmadan yapıldı. Toplam işletme mühletince 26 milyar euro gelir toplayacağım. İstanbul Havalimanı bir hub oldu. Geçenlerde Tiflis Havalimanı yetkilileri diyor, en ağır saatler gece 2-4 ortasıymış. sebebi sorduğumda, “Çünkü uçaklar kalıp İstanbul’a gidiyor, oradan yolcular öbür ülkelere uçuyor.” Yani planlar İstanbul Havalimanı’na nazaran yapıyorlar. Bugün dünyada biroldukça havalimanında sorun var. 200 milyon yolcu kapasiteli milletlerarası bir havalimanını bu problemler başlamadan fazlaca evvel tamamladık.
50 FİRMA TASFİYE KARARNAMESİYLE İŞİ BIRAKTI
Karayolu firmalarından vakit zaman ‘paramızı alamıyoruz’ şikâyetleri geliyor…
kimi vakit karayolları ödemeleri geç kalıyor fakat biz firmalardan daha hayli çalışmalarını istiyoruz. O denli olunca da ödediğimiz para işe bakılırsa az kalıyor olabilir. Fakat bakın, biz sorunlu süreçte dahi şantiye kapatmadık. 5 bin tane şantiyemiz var.
Tasfiye Kararnamesi’nden yararlanan oldu mu?
50 projede firma işi bıraktı. O işleri de bir daha ihale ettik, devam ediyoruz.
KAYNAK: SABAH
Okumaya devam et...
Önemli açıklamalarda bulunan Karaismailoğlu şu sözlerde bulundu:
Son periyotta Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı demiryolları yatırımlarına yük verdi. Şu anda devam eden çizgilerde durum nedir?
4 bin 500 kilometre demiryolu inşaatı sürüyor. Bunu artarak devam ettireceğiz. Şu anda Ankara-İzmir, Bursa-Ankara, Konya-Mersin oradan Gaziantep’e süratli tren sınırlarıyla ilgili çalışma devam ediyor. Üçüncü Köprü güzergâhını da yapacağız. İstanbul ile Ankara içindeki seyahati 1.5 saate indirecek olan güzergâh 3 etap halinde yapılacak. Bu tamamlandığında Ankara-İstanbul içinde 350 kilometre süratle gidecek. 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’na bakılırsa, süratli tren temasına sahip olan vilayet sayısını 8’den 52’ye yükseltmeyi hedefliyoruz. Bu da şu anda 19.5 milyon yolcu sayısının 350 milyona çıkması demek…
“HEDEF 225 KİLOMETRE”
Milli Elektrikli Tren ne vakit yolcu taşımaya başlayacak?
Şu anda 10 bin kilometre yol katetti. Sakarya’da bulunan TÜRASAŞ’ta yapılıyor. Bu yıl ortasında yolcu taşımaya başlayacağız. Şu anda azamî işletme suratı 160 kilometre. Bu sürate 153 saniyede ulaşabiliyor. Bunu 225 kilometreye çıkarmak için çalışıyoruz. Bölgesel tren sınırlarında elektrikli tren çalışabilecek.
İstanbul Havalimanı metrosunun daha evvel eylülde başlayacağını söylemiştiniz. Artık ertelendi. niye?
Havalimanı metrosu 37 kilometre. O kadar kolay değil bu çizgisi yapmak. Burada 10 tane tünel açma makinası çalıştı. Dünyada bir projede bu kadar tünel makinesinin çalıştığını bakılırsamezsiniz. Hatta yerli sinyalizasyon olacak. ASELSAN sistemi kurdu. Artık sertifikasını bu hatta aldıktan daha sonra dünyaya satabilecek. Dünyada bu işi yapan 5 tane firma var. Monopol durumundalar. Biz yerli sinyalizasyon sistemini kurmuş olacağız. Sinyalizasyonun haricinde trenler de yerli olacak. Öteki bir yere gidiyor Türkiye…
Rus havayolu şirketinin 15 Kasım’da KKTC’ye uçmaya başlayacağı belirtiliyor. Burada durum nedir?
Ruslara resmi taleplerini yazmalarını söylemiş olduk. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne gönderecekler. Türkiye bunu inceleyecek.
“KANAL DEDİKODU SİYASETİNE ALET EDİLEMEZ”
Kanal İstanbul projesinde ne basamakta?
Kanal İstanbul’da Sazlıdere Köprüsü’nün imaline başlandı. Yollar ve tren sınırları yapılıyor. Bu, dünyanın en kıymetli projelerden biri. Uzun soluklu bir iş. İmar planları yapıldı. Maliyet birinci baştaki hesaplamalardan biraz daha fazla… 15 milyar dolar olarak hesaplamıştık, 20 milyar doları bulacak. Burayı genel bütçeye yük olmadan yapmak istiyoruz. Proje eninde sonunda hayata geçecek. Bu bir muhtaçlık. Şu anda dünya ticaret hacmi 12 milyar ton. Sayı 2030’da 25 milyar tona çıkacak. Bu yüklerin yüzde 90’ı denizden taşınıyor. Şu anda Boğaz’dan 40 bin gemi geçiyor. Yarın gemi sayısı 60-70 bine çıkarsa Boğaz’dan geçmesi mümkün olmaz. bu biçimde ne olacak? Marmara Denizi gemi havuzuna dönüşür.
ötürüsıyla alternatif bir su yolu planlanması gerekiyor. Bugün olmasa da yarın buna karşı çıkanlar durumu anlayacak. Kanalın doğu kısmında, İstanbul Havalimanı’nın kuzeyinde lojistik liman yapacağız. Bugün gidin bakın, Ambarlı Limanı artık yoğunluğu kaldıramayacak vaziyette… ötürüsıyla Kanal İstanbul teknik bir mevzu, bir dünya vizyonundan bahsediyoruz. Dedikodu siyasetine alet edilecek bir problem değil… Bir de gemi trafiği azaldığında birfazlaca tertip yapma imkânı da olacak. ‘Boğaz’da yüzme, yelken yarışı yapalım’ diye biroldukca teklif geliyor. hiç birisini yapamıyoruz. Geçen gün balıkçılarla bir ortaya geldim. Ekim ayının ortasında balık sürüsü geçiyormuş… Onlar da o gün Boğaz’da balık tutmak istediklerini lakin gemi trafiği niçiniyle tekneye çıkamadıklarını anlattılar. Bunu planlayacağız. Ekimin ortasında balıkların göç ettiği gün gemi trafiğine kapatıp ‘Balık Festivali’ yapmayı planlıyoruz.
Kanal İstanbul’un üretimi için teklif var mı?
Hollanda, Çin, Rusya, Danimarka, Belçika üzere dünyanın birfazlaca ülkesindeki altyapı firmalarından teklif geliyor. Kanal İstanbul’u ‘Biz yapalım’ diyorlar.
“BOĞAZ’DA GELİR 200 MİLYON $’A ÇIKACAK”
Boğaz’dan geçen gemilerden alınan fiyat de arttı. Türkiye bu mevzuda hayli gelir kaybına uğradı…
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne nazaran Türk Boğazları’ndan uğraksız geçen gemilerden alınacak vergi ve harçlara ait fiyatlarda temel teşkil eden “Altın Frank”ın bedelini artık her yıl 1 Temmuz tarihi prestijiyle güncelleyeceğiz. 1983 yılında yüzde 75 oranda indirim yapılarak sabitlenen kur karşılığı ödeme sistemi yapılıyordu. 40 bin gemiden yılda 30 milyon dolar gelir elde ediyorduk. Süveyş Kanalı’nın yıllık geliri 5.6 milyar dolar. Artık bizde de yıllık yaklaşık 200 milyon dolara çıkacak. Bu sayı her yıl artacak.
“YAVUZ SULTAN SELİM’İ TEKRAR İHALE EDEBİLİRİZ”
Yap-İşlet-Devret projelerinde işletme hakkı mühletleri tamamlandığında ne yapılacak? Birinci mühleti bitecek proje sanırım Yavuz Sultan Selim…
Yap-İşlet-Devret projeleri devletten bir kuruş çıkmadan yapılıyor… 2040’tan daha sonra bunlar büsbütün kendini amorti etmeye başlayacak. Osmangazi Köprüsü’nden Kurban Bayramı’nda arife günü 80 bin araç geçti. Bu olmasa o araçların yarısı o seyahati yapamayacaktı. Feribot kapasitesi 25-30 bini geçemezdi. 2027’de Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün işletme mühleti bitiyor. O tarihten daha sonra devlete geçecek. Fikrimi sorarsanız, bir daha ihale edip, oradaki parayla Siirt’teki yolları yaparım. İhaleye ‘sen parayı topla, işletme maliyetlerini üstlen, yüzde 80’ini devlete ver’ diye çıkarım. Bunlar hesaplanmıyor. Yolların işletme maliyetlerini de yüklenici firmalar üstleniyor. Bu da önemli bir maliyet demek…
10 milyar euroluk İstanbul Havalimanı’nna devletin cebinden bir kuruş çıkmadan yapıldı. Toplam işletme mühletince 26 milyar euro gelir toplayacağım. İstanbul Havalimanı bir hub oldu. Geçenlerde Tiflis Havalimanı yetkilileri diyor, en ağır saatler gece 2-4 ortasıymış. sebebi sorduğumda, “Çünkü uçaklar kalıp İstanbul’a gidiyor, oradan yolcular öbür ülkelere uçuyor.” Yani planlar İstanbul Havalimanı’na nazaran yapıyorlar. Bugün dünyada biroldukça havalimanında sorun var. 200 milyon yolcu kapasiteli milletlerarası bir havalimanını bu problemler başlamadan fazlaca evvel tamamladık.
50 FİRMA TASFİYE KARARNAMESİYLE İŞİ BIRAKTI
Karayolu firmalarından vakit zaman ‘paramızı alamıyoruz’ şikâyetleri geliyor…
kimi vakit karayolları ödemeleri geç kalıyor fakat biz firmalardan daha hayli çalışmalarını istiyoruz. O denli olunca da ödediğimiz para işe bakılırsa az kalıyor olabilir. Fakat bakın, biz sorunlu süreçte dahi şantiye kapatmadık. 5 bin tane şantiyemiz var.
Tasfiye Kararnamesi’nden yararlanan oldu mu?
50 projede firma işi bıraktı. O işleri de bir daha ihale ettik, devam ediyoruz.
KAYNAK: SABAH
Okumaya devam et...